Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YİNE bir 09.09.09 günüydü.
“Ağrıyan başlarını, yanan göğüslerini dinlendirmek için yalnız altı saat süreleri vardı; gülmek ve konuşmak için değil! Kim bilir ertesi sabah bu hasta, yorgun gözler ne kadar güç açılır, her kemiği ayrı sızlayan bu zavallı vücutlar, fabrikanın düdüğüne ne zorlukla uyardı? ”
İşte o 09.09.09 günü bu satırları okuyanlar, memleketin binbir halinden birine daha, yürekleri sızlayarak tanık oldular.
Fabrikalarda çalışan kadın işçilerin çilesi, hikâyenin kahramanı Fotika’nın şahsında anlatılıyordu.
Fotika’ya aşık ustabaşı Hasip Efendi, sevgilisi ölünce dikilmişti patronun karşısına.
Çalışma koşulları kötüydü, insanlar hasta oluyor ve ölüyordu.
Hepsini haykırarak anlattı birer birer.
Patronu “Kader” dedi.
“Olur böyle şeyler” dedi.
“Sen işine bak” dedi.
Ve Hasip Efendi’yi ücretine yüklü bir zam yaparak gönderdi.
Hasip Efendi susmuştu!
* * *
Refik Halit Karay’ın 9 Eylül 1909 tarihli İkdam Gazetesi’nde yayınlanan bu öyküsü,
“Hakk-ı Sükût” adını taşıyordu.
Yani:
Sus Payı...
Fabrikalarımızın çoğu, 100 yıl öncesi gibi değil elbet.
Gerçi kimi işyerlerinde, insan sağlığı ve hatta yaşamı hiçe sayılıyor hâlâ.
Maden ocakları... Tersaneler...
Birer ölüm kapanı olmaya devam ediyor.
Ama 100 yıldan beri hiç değişmeyen bir şey var:
Hakk-ı Sükût.
Yani:
Sus Payı...
Bazısı Hasip Efendi gibi, zaten gözden uzak köşelerde olup bitene gözlerini kapayıp, aldığı sus payı ile kıymetlenen vazifesini yapıyor!
Bazısı da, herkesin gözü önünde yaşanan bin bir kepazeliği utanç veren bir “suskunlukla” izliyor.
Kim bilir, aldığı hangi “pay” karşılığında!


Tarihte 9 Eylül
İZMİR’İN kurtuluşundan önce, ne dünyada ne de ülkemizde ‘9 Eylül’ denince öyle “aman aman” dedirtecek önemde bir kayıt düşülmemiş tarihe.
Fakat sonrasında...
Bir yıl sonra CHP kuruluyor meselâ.
9 Eylül 1933’te, İzmir Fuarı’nın atası olan “9 Eylül Yerli Mallar Sergisi” bu kez “9 Eylül Panayırı” adını alarak, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak tarafından açılıyor.
9 Eylül 1944 günü, çok sayıda önemli insanı yetiştiren İzmir Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu kapılarını açıyor.
Ve tabii, 9 Eylül 1974’te Keban Barajı’nın hizmete girmesini de unutmamak gerekiyor.
İki 9 Eylül, iki önemli insanın kaybını simgeliyor aynı zamanda.
Çin Komünist Partisi’nin kurucusu ve bu ülkenin efsanevi lideri Mao, 9 Eylül 1976’da...
Türk sinemasının ‘Çirkin Kral’ namıyla tarihe mal olan ünlü ismi Yılmaz Güney ise 9 Eylül 1984’te hayatını kaybediyor.
Bunlar bilinenler fakat tıpkı Refik Halit’in yazdığı türden ne hikâyeler yaşanıyor dünyanın dört bir köşesinde de, kimsenin haberi olmuyor!

Tek karelik inanç

Yüz yıllık sus payı