Yolcu yolunda gerek

NAZIM HİKMET demiş ya:
“Alnımızda yanar gençliğin tacı
Yorgunluğun anasını satarız
Elimizde neşemizin kırbacı
Ufukları önümüze katarız”
* * *
“Göğsümüz kuvvetli, gönlümüz temiz
Tükenmez yolları tüketiriz biz
Ne saray, ne hamam, ne han isteriz
Nerde gün batarsa orda yatarız”
* * *
Aynen öyle...
Heyecanla ve neşeyle çıkarken yola, bir “Yol Türküsü” de bizim dilimizde.
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki “gönlümüz tertemiz” Nazım’ın dediğini yapacağız seçim gününe dek sürecek bu gezide.
Bana verilen istikamet, Ege.
Aydın, Balıkesir, Uşak, Manisa, Denizli, Muğla’ya gideceğim peş peşe.
Son haftaya gelindiğinde ise...
Kiraz’dan Kınık’a... Bergama’dan Ödemiş’e... Karaburun’dan Kemalpaşa’ya... Menemen’den Çeşme’ye... Çark çevireceğim İzmir’in her yerinde.
* * *
Maksat:
Söyleneni duymak, söylenmeyeni anlamak.
Maksat:
12 Haziran akşamı sandıklar açıldığında meydana çıkacak manzarayı, becerebildiğim oranda önceden anlatmak.
* * *
Yol uzun.
İş çok.
O nedenle “bu köşe” seçime kadar kapanacak.
Yine de belli olmaz.
Bazen fırsat bulduğumda, bazen ana gazetede yazdıklarımdan fazlası birikirse dağarcığımda; kepengi açar “merhaba” derim size.
* * *
Şimdilik müsaade.
Nazım’ın dediği gibi yine:
“Hey anam hey
Yolcu yolunda gerek.”

Başbakan’ın amacı ne?

Başbakan Erdoğan ısrarla ve inatla hedefe çaktığı Süleyman Demirel’e vuruyor da vuruyor.
Mutlaka bir hesabı var.
Mutlaka eline verilen bir pusula var.
“Vur” demişler Demirel’e.
Vurdukça ses gelecek.
Vurdukça oy gelecek.
Aksi halde Başbakan’ın ne işi olur Demirel ile.
Ya da “bilemediğimiz” başka bir şey var işin içinde.
Belki eskiden kalma bir hesap.
Belki de Süleyman Demirel’in yaptığı ama Erdoğan’ın canını sıkan bir şey.
Demirel “Oturduğum yerde tecavüze uğradım” diyor.
Başbakan ise meydanlarda ahaliyi, Demirel’in aleyhinde bağırtıyor.
Bir zamanlar Süleyman Demirel’e en büyük desteği veren Ege’de, acaba bütün bunlar nasıl karşılanıyor?
Ege’yi dolaşırken, işte bu sorunun da yanıtını arayacağım.



Tek karelik tek kare!