Yiğidi öldür hakkını ver

DEMOKRATİK Sol Parti’yi ve Genel Başkanı Zeki Sezer’i, ilgi ile izlemeye devam ediyorum. Yerel seçim şimdilik bir kenarda dursun, önce genel seçimdeki başarısına değinmem gerekiyor.
Çünkü Sezer’in gösterdiği siyaset becerisinin, başta DSP’liler olmak üzere, hemen herkes tarafından ıskalanması veya özellikle görmezden gelinmesi, içime dert olmuştu.
Sorarım:
DSP 22 Temmuz 2007 seçimlerine girseydi, yüzde 10 barajını geçebilir miydi? Tartışmasız, hayır.
Bu da, şu demek:
Ne Ahmet Tan dostum, ne Ecevit’in son koruma müdürü Recai Bey ve ne de diğerleri, bugün milletvekili falan değildi.
Öte yandan Ahmet Tan ve arkadaşları tarafından Zeki Sezer’e verilen muhtıradaki şu sözleri ise fazlasıyla önemsiyorum:
“İstanbul adayımızın sicilinde MHP’den önce ANAP da varmış. MHP’den kaybedip, 2002’den sonra katıldığı Genç Parti de kendisini kesmemiş ki, oradan da DYP’ye geçmiş. Elbette İzmir adaylığı için haftalardır yürüttüğü öne sürülen AKP temasları bu trafiğe dahil değil.”
DSP’nin İstanbul adayı Ahmet Vefik Alp, gerçekten de siyaset kliniğinde ciddi biçimde incelenmesi gereken bir vaka olarak dikkat çekiyor.
Tamam.
Yiğidi öldürelim ama hakkını da verelim. Profesör Zekeriya Beyaz ile Levent Kırca’yı, Esenler ve Üsküdar adayı yapmakla, DSP’nin televizyonların ana haber bültenlerinde, örneğin Ak Parti ile CHP’nin Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylarından çok daha fazla yer almasını sağlaması; Zeki Sezer’in ayakta alkışlanmasına, yeter de artar bile.
Ya Şişli?
Mübarek yer ilçe ama neredeyse Türkiye’nin bütün illerinden popüler.Ya Türkiye’nin en başarılı belediye başkanı kim?
CHP’nin o kadar asılmasına rağmen DSP’den koparamadığı Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Profesör Yılmaz Büyükerşen’i ilk üç isim arasında saymayan, çok ayıp eder. Velhasıl bırakın, Zeki Sezer’in de kusuru, Ahmet Vefik Alp olsun!


Tek karelik hayaller

KANADA / Toronto


Önemli seçim
İZMİR Ticaret Odası’nda bugün seçim var.
Ayakkabıcılar, ne yapar?
Mobilyacılar kime oy verir?
Züccaciyeciler hangi tarafa meyleder?
Bilmem.
Bildiğim, o mecliste yer alan her üyenin, İzmir’e ve Ticaret Odası’nın 110 yılı aşkın geleneğine yakışan vakar içinde davranması mecburiyetidir.
Ekrem Demirtaş.
Alaattin Yüksel.
İkinizi de sevenler kadar, sevmeyenlerin olduğunu biliyorum.
Hayatı mücadele vererek yaşamak, işte böyle birşey.
Onun için kazanan fazla sevinmesin.
Kaybeden hiç üzülmesin.
Bugün orada olmanız dahi, yeterince önemlidir.