Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları



En İyi Drama Dizisi, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Drama),
En İyi Sanat Yönetimi, En İyi Oyuncu Kadrosu, En İyi Kostüm,
En İyi Saç Tasarımı, En İyi Protezsiz Makyaj, En İyi Protezli Makyaj, En İyi Ses Düzenlemesi, En İyi Ses Karıştırması,
En İyi Görsel Efekt, İnteraktif Medyada En İyi Yaratıcı Başarı...
Nedir bunlar?
“Game of Thrones” dizisinin son Emmy Ödülleri’nde aday olduğu dallar.
Tam 12 tane.
Kaçını kazanmış, önemi yok.
Yüzlerce, binlerce TV dizisi arasından sıyrılıp, çıkmış ya; siz asıl ona bakın.
Bakılıyor zaten.
Dünyanın gözü Game of Thrones’da.
Türkiye’de de izleyeni çok.
Milyonlarca insan üçüncü sezonun başlamasını sabırsızlıkla bekliyor.

Bir yerde zevk meselesi.
Herkes canı neyi istiyorsa onu izler.
İsteyen Hür Adam’ı izler, isteyen Eşrefpaşalıları, isteyen Düriye’nin Güğümleri’ni.
Ama.
Birileri Game of Thrones’u “izledi ve izletti” diye ceza alıyorsa, durun orada.
Çünkü orası, uçurumun eşiğidir.
Orası insan hak ve özgürlüklerinin bittiği yerdir!

30 Ekim 2011’de Balıkesir’deki Okullar Komutanlığı’na isimsiz ve imzasız bir ihbar mektubu ulaşır. Mektupta Maltepe Askeri Lisesi son sınıfta okuyan bir öğrencinin velisi olduğunu ileri süren kişi, öğrencilere izlettirilen bir TV dizinin çarpık ve sapık ilişkiler içerdiğini, Türkleri de barbar ve sapık dinsel törenleri olan bir kavim olarak tanıttığını iddia eder.
O dizi...
Game of Thrones’tur.
Bunu üzerine 4 öğretmen subay hakkında soruşturma açılır. Ve sonuçta Genelkurmay Başkanlığı’nın talebi üzerine Milli Savunma Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın imzaladığı 3’lü kararname ile 4 subay, disiplinsizlik gerekçesiyle ordudan atılır.
Üç subay emekliliklerini hak ettikleri için bu atılma kararı hukuki olarak yok hükmünde kalırken, henüz emeklilik hakkını kazanmamış Yüzbaşı İskender Gülbahar’ın silahına ve askeri kimliğine el konarak, TSK ile ilişkisi kesilir.

Genelkurmay Başkanı’nı, Milli Savunma Bakanı’nı, Başbakan’ı ve Cumhurbaşkanı’nı kutlarım!!!
Yönettikleri Türkiye...
Uçurumun eşiğine, insan hak ve özgürlüklerinin bittiği yere gelmiştir sayelerinde!

Haberin Devamı

İzmir’de “tek” olmak

Haberin Devamı

Ekonomist Dergisi, konut alanında markalaşmayı özendirmek için bir anket düzenliyor.
2 binin üzerinde CEO ve üst düzey yöneticiye anket formlarını gönderiyor.
Onlardan 463’ü bunu yanıtlıyor.
Ve sonuçta ankete katılanların yüzde 47,2’si “konut edinmeyi düşündüklerini” beyan ediyor.
CEO ve üst düzey yöneticilerin yüzde 56,7’si “yatırım” geri kalanı da “oturmak” amacıyla konut alacakmış.
Ama yüzde 97’sinin mutabık olduğu bir nokta var.
Hepsi de tercini “markalı konuttan” yana kullanacakmış.
Öncelikle anketi düzenleyenler, muhatap olarak CEO ve üst düzey yöneticileri seçmekte haklı.
Çünkü “para” onlarda.
Konut alacaklar da “marka” seçmekte haklı.
Çünkü markalı konutun fiyakası başka.
İşte o 50 markanın arasına İzmir’den sadece Folkart’ın girmesi, yaşadığımız şehir adına üzücü olsa da...
Bu manzara, Mesut Sancak’a iki defa “helal olsun” demenin sebebi aynı zamanda.