ÇOK değil, sadece üç beş ay öncesine gidelim. Meselâ, tarih 3 Nisan 2010. Başbakan Erdoğan, partisinin “arka bahçelerinden birinde” konuşuyor yine.
Ve kim bilir kaçıncı kez “yargıdan şikâyet ederken” şöyle diyor:
“Çok enteresan, yargı şu anda feryat ediyor. Bakıyorsunuz ki bizden çok siyasetçi olmuşlar. Hani yargı siyasallaşmıştı? Yargı siyasallaşmadı, yargı siyasete soyundu. Bu işi bu kadar seviyorsan cübbeni çıkar gel, siyaset meydanına çık.”
* * *
Bugün ise...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a seslendi şu sözlerle:
“Siyasete çok heveslisin, cübbeni çıkar da gel...”
* * *
Tamam işte.
Başbakan’ın tespitindeki eksik parçalar da tamamlandı artık.
Yargımız “bir bütün olarak” siyasallaşmanın ötesine geçip, siyasete soyundu.
O zaman bırakın, onlar da partilerini resmen kursun!
AMP
YP
DP
SP
HSYK-P
* * *
Fena mı?
AKP’den, CHP’den, MHP’den umduğunu bulamayanlar; gitsin Anayasa Mahkemesi Partisi’ne, Yargıtay Partisi’ne, Danıştay Partisi’ne, Sayıştay Partisi’ne, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Partisi’ne oy versin!
Bir umut.
Belki de züğürt tesellisi ama...
Yargı siyasallaşırsa bu kadar.
Siyaset kurumu da inadına, yargının temsil ettiği hak, hukuk, adalet kavramlarına; daha bir yaklaşır ve yakınlaşır!
* * *
Şaka yapılamayacak kadar tehlikeli olan gerçek ise demokrasinin yegâne teminatı olan “bağımsız ve tarafsız yargıya” duyulan ihtiyacın her geçen gün daha çok artacağıdır.
Başbakan Erdoğan düne kadar yargıdan şikâyet ederken, yargıçlara “Cüppeni çıkar da gel” derken...
Arkasında kapı gibi iktidar vardı.
İktidarın gücü, kuvvet, kudreti vardı.
Ya bundan yargıdan şikâyet edenler...
Onlara sırtını nereye dayayacak, kime güvenecekler?
Büyük marifet
Vatan Gazetesi’nden Kemal Göktaş’ın haberi, İzmir’e verilen bir “teselli ikramiyesi” sanki:
“İzmir hariç tüm illerde Adalet Bakanlığı’nın desteklediği HSYK listesi en çok oyu aldı.”
Yani.
İktidar sadece İzmir’de amacına ulaşamadı.
Yani.
İzmir yine tek.
İzmir yine farklı.
İzmir yine aykırı.
Derseniz ki:
“Aykırı olmak marifet mi?”
Evet.
Marifet.
Hele işin içinde “baskıya direnmek” varsa...
Bu devirde büyük marifet!
Tek karelik Vah başımıza gelen!