BAŞBAKAN, Bülent Ecevit’ti; Yardımcısı, Necmettin Erbakan.
26 Ocak ile 17 Kasım 1974 tarihleri arasında görev yapan 37. Hükümet üyelerinden çoğu, hayatta değil bugün.
Siyaset sahnesinde halen ve fiilen yer alan üç kişi var o günden kalan.
Dönemin Maliye Bakanı Deniz Baykal, İmar ve İskân Bakanı Ali Topuz, Çalışma Bakanı Önder Sav.
36 yıl sonra politikada hâlâ var olabilmek, zaten müthiş bir şey.
Dolayısıyla siyasete meraklı olanların, bu üç insanın yaşam öykülerinden öğreneceği çok şey var.
Ama aralarında biri var ki, tam bir muamma.
Çünkü bugüne kadar dışarıya verdiği görüntü, bir silüetten ibaretti.
Bir “gölge” yani.
Hatta bir hayalet!
Tanıyanlar Önder Sav’ı çok severdi belki.
Tanımayanın ise mutlak kuşkuyla baktığı biriydi.
O denli ki...
CHP’deki her sorunun sebebi oydu.
CHP’deki her sıkıntının müsebbibi oydu.
Gerçekten...
O muydu?
* * *
Siyasetle uzaktan yakından ilgisi olan herkes, gazeteci Ümit Yaldız’a teşekkür borçlu.
Sayesinde “Önder Sav kimdir?” sorusuna verilen, “Baba adı Hayrettin, ana adı Şerife’dir” yanıtının çok ötesine geçildi.
Önder Sav’ın “düşünce sistematiğine” ilişkin epey bilgi sahibiyiz artık.
Örneğin...
“Önemli kararlar almadan önce sıyrılırım kendimden. Kendimi izlerim” demesi gibi!
Belli.
Bu kez tam sıyrılmış kendinden!
Olanlara bakın...
Aldığı kararla yalnızca CHP’yi değil, Türkiye’yi salladı yerinden!
* * *
Ümit ise üç bölüm halinde www.egedesonsoz.com sitesinde yayınlanan söyleşisi ile bir yandan Önder Sav’ın bu önemli süreçte attığı her adımı samimiyetle anlatmasını sağlarken, diğer yandan kendisi de ulusal medyayı salladı.
Ömür boyu Ankara’da gazetecilik yapan, İstanbul’dan her telefonu kaldırdığında aradığını karşısında bulan dostlar; Ümit Yaldız’ın yaptığı işi görünce şaşırıp kaldı.
Şaşırmak da, kıskanmak da hakları.
Onca zamandır kimsenin başaramadığı bir iş olmuş, Önder Sav’ın 19 yaşından beri biriktirdiği duygular, düşünceler, hatıralar; sel olup, boşalmıştı!
Ve karşınızda Unakıtan’lar
EPEYDİR hasret kalmıştık “Unakıtan” adını duymaya.
Müjdeler olsun.
“Unakıtan” tekrar huzurunuzda.
Ekonomist Dergisi’nden Metin Can’ın haberine göre:
“Kemal Unakıtan’ın kızları Zeynep ve Fatma Unakıtan’ın Telemobil şirketi, 2009 yılı sonunda değişim kararı aldı ve 19 maddeden oluşan faaliyet alanını 52 maddeye yükseltti. Böylece Telemobil A.Ş, iğneden ipliğe her işe girebilir hale geldi.
Telemobil bu tarihten itibaren il il kamu ihalesi kovalamaya başladı. Öncelikli yatırım hedefi İstanbul’dan sonra Anadolu’da hızlı bir şekilde yaygınlaşmaya başlayan MOBESE sistemleri seçildi. Şirket 5 ay gibi kısa bir süre içinde milyonlarca dolar değerinde birçok ihaleyi kazanma başarısı gösterdi.”
Listeye baktım.
İzmir’den henüz bir iş almamış Unakıtan’lar.
İlgilenen varsa...
Duyurulur!
Tek karelik yan yatma!