Araştırmacı Adil Gür önemli bir tespitte bulundu geçen gün.
Dediği şuydu:
“AK Parti’nin alternatifi yine AK Parti’nin içinden çıkacaktır.”
Yüzde 99 değil, yüzde 100 doğru.
Öyle yüzlerce yerde, binlerce denekle araştırma yapma şansım yok.
Yine de “baktığını görünce” insan, aynı sonuca varmakta zorlanmıyor.
Nitekim söz “Cumhurbaşkanlığı seçimine” geldiğinde 19 Temmuz günü, Adil Gür’ün tespiti ile çakışan şu cümleleri yazmıştım:
“Recep Tayyip Erdoğan’la yarışacak kişi, ancak ‘onun gibi biri’ olabilir.
Yani büyük kentlerin varoşlarından, yurdun dört bir köşesinde yaşayan insanların hepsine ‘sıcak ve sempatik’ gelecek; halka ‘Anadolu’nun dili’ ile seslenecek bir isim rekabet edebilir Erdoğan’la.”
Ve Konsensus’un son anketi... 81 ilde vatandaşlara “Bu pazar bir genel seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz?” sorusu yöneltilmiş yine.
Sonuç değişmiyor gene.
Gerçi bir önceki araştırmaya göre arada “biraz” fark var.
Ak Parti “biraz” yükselmiş.
CHP “biraz” azalmış.
Ama o “birazlar” öyle bir noktaya getirmiş ki işi, Ak Parti ile CHP arasındaki mesafe tam 30 puan açılmış!
Dönüyoruz yine başa.
Ak Parti ile yarışacak başka bir parti...
Erdoğan ile yarışacak başka bir insan, var mı ortada?
İşte bu noktada, Konsensus’un araştırmasındaki şu soru önemli:
“Eğer Recep Tayyip Erdoğan önümüzdeki ilk seçime kadar herhangi bir sebepten dolayı AK Parti Genel Başkanlığı’ndan ayrılsa AK Parti’ye oy verir misiniz?”
Haziran ayına göre, “oy vermem” diyenler 5.5 puan artarak yüzde 12.1’e yükselmiş.
Yani.
“Yetmez ama” bu gelişme gerçekten önemli.
Adil Gür ise “Erdoğan’dan sonra Ak Parti’nin ahengi eskisi gibi olmayacaktır” diyerek, yüzde 12.1’lik oranın daha da artma ihtimaline dikkat çekiyor sanki.
Tamam da, o oylar nereye gidecek?
Bence hiçbir yere.
Eğer Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, bugünden öngörülemeyen tuhaf olaylar yaşanmazsa; Ak Parti’den şimdilik “gidecekmiş gibi görünen” oylar, aynen dönecektir geriye.
Nasıl olsa, “İzmir’de iktidar, Türkiye’de ana muhalefet” olmak yetiyor CHP’ye!
Ötekilere benzemiyor
Rahmetli Turgut Özal Cumhurbaşkanı olduktan sonra, ANAP eridi, gitti.
Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı olduktan sonra, Doğru Yol Partisi yok olup, bitti.
Aynı tehlike, Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olduktan sonra, Ak Parti için de geçerli mi?
Önce şunu hatırlamak gerekli.
Özal da, Demirel de Çankaya’ya çıktıklarında; partilerinin oy oranları yüzde 25 mertebesindeydi.
Ve yine partileri birbiriyle rekabet halindeydi.
Oysa Ak Parti’nin oyu onların iki misli ve de rakibi falan yok.
Yani.
İktidardan kimse kolayına vazgeçmez.
Hepsinden önemlisi, ANAP ve DYP kadroları birbirine “pamuk iğliği” ile bağlıydı ve haliyle inceldiği yerden kopmalar an meselesiydi.
Ak Parti öyle mi?
Pamuk ipliği olmadığı kesin.
Ya sicim, ya urgan ve hatta bir halat bağlıyor birbirine, Ak Partilileri!