Laf müthiş...
Yürek dağlayan o türküyü hatırlatıyor insana:
“Çanakkale içinde vurdular beni mezara koydular beni/
Of gençliğim eyvah”
* * *
Laf müthiş...
Halil Nebiler’in 13 Ekim 2007’de yazdığı şu satırları hatırlatıyor insana:
“Milli Güvenlik Konseyi, yani Kenan Evren... Nejat Tümer, Tahsin Şahinkaya falan, Serdar Soyergin hakkındaki ölüm cezasının yerine getirilmesine dair kanunu onaylamak üzere toplandı. İhtisas Komisyonu Başkanı Hakim Yarbay Ersin Eserol, dosyayı Konseye özetledi. Konsey Başkanı Kenan Evren, üç maddelik kanunun önce her maddesini tek tek, sonra tümünü okutup, onaylattı:
‘Kabul edenler?.. Etmeyenler?... Kabul edilmiştir...’
Konsey Serdar Soyergin’in öldürülmesini onayladı. Konsey Başkanı, üç sözcükle kapattı oturumu:
‘Allah taksiratını affetsin’
Serdar Soyergin, bu sözlerden iki gün sonra, 26 Ekim 1980 günü sabaha karşı asılarak idam edildi.”
* * *
Laf müthiş...
Harun Tokak’ın 12 Kasım 2006’da Yeni Şafak Gazetesi’nde, Bülent Ecevit’in cenaze törenini anlattığı ve “Beyaz kanatlarıyla Anadolu’nun dağlarında, taşlarında, uçsuz bucaksız bereketli topraklarında konmadık, uçmadık yer bırakmayan ‘yorgun güvercin’ dün mahşeri bir kalabalığın kanatlarına konarak Kocatepe’den son defa uçtu ve gitti. Ne diyelim: Allah taksiratını affetsin” diye biten yazısını hatırlatıyor insana.
Laf gerçekten müthiş.
Fethullah Gülen, “Son günlerde emniyet teşkilatından birisinin ‘falan yerde kadrolaşma’ gibi çok yakışıksız iddiaları oldu. Allah taksiratını affetsin, Allah insanları cehenneme gitme yoluna düşürmesin, sukut ettirmesin. Hiç kimse için öyle bir akıbeti dilemem” şeklindeki açıklamasıyla...
Hanefi Avcı’yı ölmeden mezara mı koydu yoksa?
* * *
İlk anda bu soru gelse da akla...
Hayır.
Fethullah Gülen’in internet sitesinde, Hoca’nın “taksirat” sözcüğünü “ne zaman ve nerede” kullandığını araştırdım.
Çok kişinin, hatta herkesin aksine “Allah taksiratını affetsin” sözünü ölenlerin arkasından söylemiyor Gülen.
Tıpkı Peygamberimiz gibi, yaşayan ve hata yapan insanların, Allah tarafından bağışlanmasını dilerken “Allah taksiratını affetsin” diyor.
O nedenle...
En azından bu konuda, kimse günahını almasın, haksızlık yapmasın Fethullah Gülen’e.
İki zam haberi
İKTİDAR, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşına öyle bir zam yaptı ki...
İster çal çal oyna.
İster bozdur bozdur harca.
648 lira alan bir işçi emeklisinin cebine, yılbaşından sonra 710 lira girecek misal.
Fark, 62 lira.
Adamın acil bir işi çıksa, farz-ı misal Çiğli’den Eşrefpaşa’ya taksi ile gitmesi gerekse; 62 lira yeter mi, emin değilim!
Ya da otursa bir köfteciye ailesiyle. Dört kişi, birer porsiyon köfte ile piyaz yese; 62 lira yeter mi, emin değilim!
62 lira zam, yüzde 9,6’lık artışa tekabül ediyor.
Başbakan’ın emekli aylıklarına yaptıkları zam oranını açıklamasından sonra, Türkiye Fırıncılar Federasyonu da ekmeğe yapılacak olan zam oranını açıkladı:
Yüzde 15.
Bu durumda, emeklinin “köfte yeme” hayali de güme gidecek mecburen.
Çünkü aldıklara para “kuru ekmeğe” zor yetecek!
Tek karelik GIRGIR