EĞER bana, “Aradan geçen uzun yıllara rağmen, zaten pek de iyi olmayan demokratik hayatımıza tecavüz eden darbecileri yargılayamadık, bu millete reva gördükleri yargısız infazların, işkence ve kötü muamelelerin hesabını soramadık” sözüne katılır mısın, diye sorarsanız...
“Evet” derim, tereddüt etmeden.
Yetmez.
Altına imzamı da atarım.
O sözler Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar’ın malum Abant Toplantısı’nda yaptığı konuşmada yer almış, ardında da yer yerinden oynamıştı.
Akpınar’ı, kimi şiddetle eleştirdi.
Oktay Ekşi gibi.
Vali Bey de, “Sen de kimsin” demeye gelen bir tavırla, adını taşıyan internet sitesinde Oktay Bey’e verdi, veriştirdi:
“Ben bu yazıyı Sayın Ekşi’ye hiç yakıştıramadım.
Ama şöyle biraz araştırdım, Sayın Ekşi bana niye saldırıyor diye.
Meğerse ben doğmadan önce başyazarımız darbecilerin oluşturduğu danışma meclisinde üyeymiş.
Darbecilerin ısmarladığı anayasayı hazırlamışlar.
Sıkıntının bir kaynağı budur herhalde.”
* * *
Şimdi diğer valilerin halini, onların düştüğü hali düşünün.
Meselâ İzmir Valisi Cahit Kıraç, Bolu Valisi Akpınar’dan daha mı az demokrat veya cesur ki; onun gibi nutuk atmıyor her kürsüye çıktığında!
Sanmam.
Ama her işin bir adabı, her görevin bir sorumluluğu var. Siyasete merakı olan, gider siyaset yapar.
Bu bir.
İkincisi, bir başka Vali Bey de çıkar ve bu kez iktidarın hoşuna gitmeyen şeyler söylerse ne olacak?
Aynı hoşgörü ona da gösterilecek ve hatta aynı destek ona da verilecek mi?
Yine ve maalesef...
Hiç sanmam!
İBB nereye gidiyor?
AZİZ KOCAOĞLU geçenlerde öyle bir yere gitti ki, Süleyman Gençel’in ağına düşmemesi kaçınılmazdı.
Çünkü gittiği yer Yunanistan’dı.
Yunanistan ise bizim Süleyman’ın en iyi bildiği yer!
Hal böyle olunca, Aziz Başkan’ın Volos ziyareti sonrasında Süleyman, Yunan basınını iyice taramış.
Yerel gazetelere bakmış.
Bölgesel medyaya bakmış.
3,5 milyonluk İzmir’in koca Belediye Başkanı’nın, 150 bin nüfuslu Volos çıkarmasına dair, dişe dokunur bir habere rastlayamamış.
Oysa Büyükşehir Basın Bürosu’ndan verilen haberin başlığına bakanlar, bırakın yereli, bölgeseli... Ulusal Yunan basının yıkıldığını sanırdı:
“İzmir’in Avrupa açılımı”
Dikkat.
Büyükşehir Belediyesi ciddi bir kurumdur.
Ucuz bulvar gazetelerinin attığı manşetlerin mantığını benimsemiş bir yönetim anlayışı ile varacağı son nokta, çarpacağı duvar olur!
Tek karelik uçuş