NAZIM HİKMET yazmış Abidin Dino’ya:
“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
işin kolayına kaçmadan ama
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
ne de ak örtüde elmaların
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
1961 yazı ortalarındaki Küba’nın resmini yapabilir misin? Çok şükür, çok şükür bugünü de gördüm. Ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin?”
* * *
Abidin Dino da resimle değil ama şu satırla cevap vermiş Nazım’a:
“Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Başında delikanlı şapkan,
Kolların sıvalı, kavgaya hazır
Bahriyeli adımlarla düşüp yola
Gidebilseydik meserret kahvesine, karşılaştığımız yere
Ve bir acı kahvemi içseydin.
Anlatsaydık
O günlerden, geçmişten, gelecekten,
Ne günler biterdi,
Ne geceler...
Dinerdi tüm acılar seninle
Bir düş olurdu ayrılığımız,
Anılarda kalan.
Ve dolaşsaydık Türkiye’yi
Bir baştan bir başa.
Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet. O zaman Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tuval yeterdi;
Ne boya...”
* * *
TNS araştırma şirketi “Türkiye Profili Araştırması” yapmış ve 2005’te kendini mutlu hisseden Türklerin oranı yüzde 72,8 iken; şimdi bu oranın yüzde 87,6’ya yükseldiğini saptamış.
Öte yanda bir de dünya devi, Gallup var.
O da 2010 yılı boyunca dünyanın 124 ülkesinde yürüttüğü “mutluluk anketinin” sonucunu açıklamış.
Türkiye, 124 ülke arasında “dünyanın en mutlu 75’inci ülkesi” olmuş.
Tıpkı Irak gibi!
* * *
Hepsi yalan bunların, hepsi palavra.
Mutluluğun oranı olmaz, hesabı yapılamaz.
Mutluluk bir “an” olabilir yalnızca.
Ve sizin yaşam albümünüzde o anlar ne kadar çoksa... Tamamdır.
Mutluluk resimlerinden oluşan bir sergi bile açabilirsiniz icabında!
Vahim yanlış
İŞİN başında erkek adaylardan 3 bin, kadınlardan 2 bin lira aldı Ak Parti.
Başka illerde aynı mecburiyet var mı bilmem ama İzmir’de “Yetmez” diyorlar:
“Listelerin ilk altı sırasında olanlar 100’er bin lira, diğer sıradakiler 25’er bin lira verecek.”
Ya yoksa paraları, ne yapsınlar?
Bankadan kredi mi alsınlar?
Ya sonra...
Kredi borcunu ödemek için, ne yapacaklar?
Velhasıl Ak Parti İzmir’de “vahim bir yanlış” içinde!
Ve dahası...
YSK’nın yerinde olsam, Ak Parti adaylarının “adaylıklarını iptal ederdim” hemen!
“Neden” derseniz...
“Eksik belge” yüzünden.
Çünkü işin başında, adaylardan “servet beyanı” da istenmeliydi.
Hesabında 100 bin lirası olmayan, veto edilmeliydi!