YENİ Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, İzmir’e geldi; hoş geldi. Emniyet, önemli.
Canımız da, malımız da, huzurumuz da onlara emanet.
Polis, maraza çıkarmak isteyenlerin, itin, uğursuzun velhasıl sütü ve kanı bozuk kim varsa; hepsinin korkulu rüyası olmalı.
Buna karşın kendi hayatını efendice yaşayanlar, polisi gördü mü, en sevdiği ve güvendiği insanı görmüşçesine bakmalı ve hatta sevgiyle sarılmalı.
Açıkçası...
“Dayak, sille, tokat” gelmemeli hiç kimsenin aklına, “Polis” denince!
Ercüment Yılmaz, hem şanslı, hem şanssız.
Şansının da, şanssızlığını da sebebi aynı:
Hüseyin Çapkın.
Başarılı bir yöneticinin ardından görev almak zordur gerçekten. Ama İzmir’de oluşan sağlam yapı ise onun şansı. Projelerini daha kolay ve hızlı biçimde uygulayabilir, İzmir’in yıldızını iyice parlatabilir.
* * *
Soralım:
Geleceğe umutla bakabilir miyiz?
Yavuz Donat’a göre:
Evet.
Geçenlerde, uzun uzun Ercüment Yılmaz’ı yazmıştı köşesinde. İşte o yazıdan iki cümle:
“Medyatik bir kişilik değil.
O bir görev adamı.”
Ercüment Yılmaz ise bir açıklamasında, “İlk başta herkese 100 puan veririm. Yani herkes benim için değerli. Görev verdiğimiz arkadaşlar puanlarını düşürmemeye çalışacaklar” demişti ki...
Yüzde 100 katılıyorum, benimsediği yönteme.
Öyleyse...
Bizden de kendisine, 100 puan.
Böyle de gol yenmez!
İZMİR Büyükşehir Belediyesi Hentbol Takımı, Bayanlar Avrupa Çalenç Kupası yarı finalinde, Almanya’nın Thüringer HC takımıyla eşleşmişti.
İlk karşılaşmayı, deplasmanda 34’e 28 kaybetti.
İzmir’de rakibini yendi yenmesine de, bu galibiyet turu geçmesine yetmedi.
Buraya kadar her şey normal. Sporda yenmek de, yenilmek de var.
Anormal olan, İzmir Büyükşehir Belediyesi yöneticilerinin, Avrupa Hentbol Federasyonu gözlemcilerine “deri ceket” hediye etmek istemesi.
Çünkü adamlar, ceketleri kabul etmedikleri gibi, raporlarına da yazmışlar “Bize rüşvet teklif ettiler” diye.
Eh. Cezayı da kesmişler sonra bize.
En acısı, bazı iş bilmezler tarafından, İzmir’in adının kötüye çıkması elbette.
Onun için oturun oturduğunuz yerde.
Avrupa’ya açılmak kim, siz kim!
Tek karelik politikacı