SORULAR peş peşe geldi katıldığım toplantıda. Herkes merak ediyordu:
Kod adı “Medya” olan muazzam dünya, ne menem şeydi?
“Tetikçi” ne demekti?
“Peşkirci” kime denirdi?
Eyvah.
Ne desem ki?
“Bakın” dedim:
“Manşetlere bakın... Yazanlara bakın... Konuşanlara bakın... Kim tetikçi, kim peşkirci anlarsanız!”
Gerçekten anlarsınız.
Bugün değilse bile, yarın anlarsınız!
Ve medya, tetikçi ile peşkircilerden ibaret değil.
Seslerinin çok çıktığına, köşe bucağı tuttuklarına aldanmayın.
Onlar az.
Onlar azınlıkta.
* * *
Büyük çoğunluk ise öteki tarafta.
Siz asıl oraya bakın.
Fikri namusunu, mermi gibi namluya sürerek gösterilen hedefe nişan alıp, ateşlemeyenlere bakın!
İnanın...
Onlar çoğunlukta.
Meslek ahlâkını, çift katlı kâğıt havlu gibi kirli ellerini temizlemek isteyenlerin istifadesine sunmayanlara bakın!
İnanın...
Onlar çoğunlukta.
* * *
Bir de “mahallenin delileri” var.
Her bakımdan özgürlüğe kavuşmuş olmanın, tadını çıkarmaktalar.
Sayıları çok az.
İki elin parmaklarını ya geçer, ya geçmez.
Bilir misiniz ki...
“Yeterince delirdiğimin” fark edilmesi için, sabah akşam dua ederim.
Allah’tan, “Bana da bir mahallenin delisi olmayı nasip etmesini” dilerim.
Vali Bey’den beklenen
AKÇALI işler söz konusu olduğunda, elim titrer.
Korkarım kalem oynatmaya.
Ortaya atılan iddiayı bir dedektif titizliği, bir hesap uzmanı bilgeliği ile inceleme şansım olmamışsa eğer...
Masumu “suçlu”, suçluyu ise “masum” ilan etmekten çekinirim!
Bazen de iddialar öylesine yüksek perdeden seslendirilir ki, en azından iki çift laf etmek kaçınılmaz hale gelir.
Tıpkı AKP’li Hüseyin Çavuş’un son İzmir İl Genel Meclisi toplantısında söyledikleri gibi!
İddia vahim:
“İhalelerde yolsuzluk yapılıyor.”
Hüseyin Çavuş, geçen dönemden bazı örnekler sıralamış konuşmasında ve eklemiş:
“Dahası var. Kapalı oturum yapın, hepsini anlatayım.”
Eminim, Vali Kıraç toplantıdan hemen sonra, Hüseyin Çavuş’u çağırmıştır yanına:
“Ben devletin valisiyim. Ne biliyorsan anlat bana...”
Tek karelik gezinti