Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

OLAY İstanbul’da yaşandı ama mahiyeti, herkesin dikkatli olmasını gerektiren, benzerinin her an, her yerde yaşanabileceği cinsten.
Şimdi manzarayı canlandırın hayalinizde.
Hanımefendi, polise bağırıyor öfkeyle:
“Siz bana ceza yazamazsınız.”
Klasik hikâye...
Açılımı şöyle:
“Ulan sen benim kim olduğumu biliyor musun?”
Zaten kendisi de açıklamış hemen:
“Ben başkan danışmanının eşiyim.”
Vay be.
Hanımefendinin havasına, tafrasına bakarsınız, sanırsınız ki, Michelle Obama ışınlanmış da gelmiş, Türkiye’ye.
Oysa gerçekte, altı üstü İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın danışmanının karısı...
Yani dış kapının mandalı!
Kaza ile o polisin yerinde olsam, öyle bir saydırırdım ki, başkanından danışmanına, nasibini almayan kimse kalmazdı.
Fakat polis onca tahrik ve tırmıklanmaya rağmen, hayret derecede kibarmış.
Ya da “hanımefendinin görüntüsü, iddiasını kanıtlamaya yettiğinden” biraz tırsmış!
* * *
Varsayın ki, tersi bir durum yaşanmakta.
Adam esip gürlüyor, hışımla yumruğunu sallıyor suratınıza:
“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”
Adamın üzerinde, göğsü yıldızlı üniforma.
Belinin bir tarafından kelepçe sallanıyor, öteki yanından tabanca.
Affedersiniz, insan eşek olsa anlar, karşısındakinin kim olduğunu!
Neme lâzım der...
Susar.
Pusar.
Bizim olayımızda ise hanımefendinin iktidarı simgeleyen biçimde bağladığı türbanı, hem üniformasıydı hem tabancası!
Açıkçası...
“Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?” demesine bile gerek yoktu!


Foça, Foça olalı...
FOÇA, Milat’tan Önce’den beridir, böyle kalabalık görmedi.
Akın akın geldiler Foça’ya.
Türkiye’nin her köşesinden geldiler.
Hemen hepsi gençti. Çoğunun üzerinde, kavurucu sıcağa rağmen simsiyah bluzlar, fanilalar vardı.
Erkekler genellikle uzun saçlıydı. Kızlar bol boyalı.
Onlar rock müziğine sevdalıydı.
Dört günlük rock festivalinin getirdiği hareket, müthiş bir bereketi de peşinden sürükledi.
Bazı ceza kaçkını uyanıklar, hemen fırsatı ganimete çevirdi; üç liralık malı, beş liraya satma ayıbını işledi.
Ama bir sahne vardı ki, tek kelime ile harika:
Konserin yapıldığı İngiliz Burnu’na giden yol üzerinde bir köpek, bağlandığı ağaca asılmış bir tabelâ:
“Köpek sevmek, 1 lira...”


Tek karelik araba

Kim olduğu belli