Kemeraltı, Agora, Efes ve hele Kordon unutulur mu?

YILMAZ ÖZDİL yazınca, hele bu yazılar Hürriyet’te yayınlanırsa; etkisi de, tepkisi de fazla oluyor.
Yılmaz kardeşim yine İzmir’i, İzmir’n simgelerini, İzmir’de doğan, İzmir’de yaşayan veya en azından “biraz İzmirli olan” insanların adını peş peşe sıraladı son yazısında.
Hal böyle olunca da...
Kimi listede olan, kimi de olmayanlar için itirazlar yükseldi art arda.
Listeye aldıklarının takdiri Yılmaz’a ait.
Uygun görmüş, almış.
Listeye almadıkları için ise kötü niyet aramasın kimse.
İnsan düğüne davet edeceklerinin listesini yazarken bile unutur, icabında en yakınında olanları.
Yılmaz’ın listesi için de, aynı durum söz konusu olmalı.
Eşten dosttan gelen tepki ve uyarıları dikkate alarak, o listeyi tamamlamaya çalışacağım birkaç gün boyunca.
Hiç kuşku yok.
Benim de gözümden kaçanlar olacaktır.
Peşinen, af ola.
*   *   *
Herkes ve her şey bir yana, en ciddi hatayı; “İzmir” denince akla ilk gelmesi gereken  “Kemeraltı, Agora, Saat Kulesi, Efes” gibi çok önemli yerleri unutarak yapmış Yılmaz.
Hele Kordon.
Ah Yılmaz...
“Şu güzeller güzeli
Yar gibi geldi bana
Gözlerinde bir mana
Var gibi geldi bana” dizelerini hatırla.
Ya devamı, nasıl olur da çınlamaz bir İzmir sevdalısının kulağında?
“Bir münasip zamanda
Mesela saat onda
Buluşalım Kordon’da
Der gibi geldi bana ”
Hadi Kordon’u unuttun Yılmaz, bütün Türkiye’nin dilindeki bu şarkıyı ve o şarkıyı besteleyen ve de sözlerini yazan Necip Mirkelâmoğlu’nu nasıl unutursun?


İsteyene, kapım açık
ELİF DEMİRCİ haberinde, “Başbakan Erdoğan’ın, bir sosyolog ve bir siyaset bilimciyi İzmir’deki seçim hezimetinin nedenini araştırması için görevlendirdiğini” yazıyor.
Buyursunlar.
Ben de beklerim kendilerini.
İzmir’de seçimi “neden ve nasıl” kaybettiklerini, hem de başka yerde duyabileceklerinden çok daha açık biçimde anlatırım isterlerse.
Ama bütün mesele...
Gerçekleri duymak istiyorlar mı?
Ve duyduklarını anlamaya hazırlar mı?
Dedim ya...
İstiyorlarsa ve hazırlarsa, buyursunlar!


Tek karelik tebessüm