Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ERKEKTE üreme yeteneğini değiştiren ya da engelleyen bütün hastalıkların tanı ve tedavisiyle ilgilenen tıp dalına “androloji” deniyor. İşte bu mesleğin mensuplarını temsil eden Türk Androloji Derneği ile Bayer firmasının gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları, kararan ülke gündemine gökkuşağı kadar renkli bir tartışma konusu armağan etti.
Alınan da var, darılan da...
Kızan da var, göğsü kabaran da...
Ne var ki, tartışmaya kayıtsız kalan yok gibi.
Yorumlar, açıklamalar, tepkiler gırla gidiyor.
25 ilde yaklaşık 70 bin erkeğin, boyu, kilosu, bel çevresi, tansiyonu, kan şekeri ölçülmüş.
Ve gayet hassas bir meseleye de el atılarak, artık nasıl yapılıyorsa, “ereksiyon fonksiyon skorlaması” yapılmış!
Sonuçlar bir yerde gözünüze ilişmiştir mutlaka.
Yine de, en azından kendi arşivimize girmesi için “sözün özünü” yazalım:
En sağlıklı erkekler İzmir’de.
*   *    *
Oh be.
“İzmir’in kızları şöyle iyidir... İzmir’in kızları böyle güzeldir...” muhabbeti bizi gururlandırsa da, bir yere kadar.
Ondan sonrası kompleks yaratıyordu insanda.
Öyle ya...
İzmir’i kızları iyidir de, erkekleri kötü müdür?
Nihayet bilimsel olarak kanıtlandı işte.
İzmirli erkeklerin boyu da, kilosu da, şekeri de, tansiyonu da, ereksiyon fonksiyon skoru da iyidir; hem de Türkiye’nin en iyisidir.
Bunun sebebini “zeytinyağı balık” tüketimine bağlayan olduğu gibi, “İzmirli kadınlar Türkiye’nin en güzel kadınları olduğu için erkeklerin cinsel gücünün yüksek olması normal” diyen de olmuş. Ama en doğrusunu Ali Poyrazoğlu söylemiş:
“İzmir’in çok medeni ve uygar bir şehir olması nedeniyle, İzmirli erkeklerde davranış bozukluğu yok.”
Son kertede, bir şerh koyalım ki, erkeklik yine biz de kalsın:
Bizim aramızda da, hem de fena halde “davranış bozukluğu” olanlar var elbet.
Bereket, istisnalar kaideyi bozmuyor!


Sintine boşaltanın vurun kafasına
MEMLEKETTE paraya pula sahip olanların yaptıkları ilk iş, gidip bir tekne satın almak oluyor. Çünkü tekne sahibi olmak:
Güç göstergesi, itibar vesilesi!
Tamam canım.
Kim, kendini, nasıl tatmin edecekse, etsin.
İsteyen tekneye binsin, isteyen başka şeye.
Ama bu zevkin düşkünleri, örneğin Bodrum Limanı’nda yanaşacak yer bulamayıp, Kumbahçe ve Paşatarlası  plajlarının açığına demir atarsa...
Yiyip içtiklerini denize boşaltırsa...
Ve güzelim sahiller, sintine atıklarının istilasına uğrarsa...
İşte o zaman, yasaları uygulama yetkisini elinde tutanlar, asıl gücün kimde olduğunu göstermek; itibarı kendinden menkul olanlara haddini bildirmek zorundadırlar.


Tek karelik tehlike

İzmir gündeme renk getirdi