Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BAYRAKLI’NIN Cengizhan Mahallesi’ne gidildi... Buca’nın Mustafa Kemal Mahallesi’ne gidildi...Çiğli’nin Şirintepe Mahallesi’ne gidildi... Karabağlar’ın Şehitler Mahallesi’ne gidildi... Konak’ın Boğaziçi Mahallesi’ne gidildi... Narlıdere’nin 2. İnönü Mahallesi’ne gidildi...
Sonuçta adı geçen ilçelerdeki 28 mahalleden 1.924 kişi ile anket ve mülakat yapıldı.
“İç Göç Entegrasyon Projesi” adını taşıyan bu çalışma, Avrupa Birliği’nin finansal desteği ile en fazla göç alan İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa’da yürütülüyor.
Kabaca bakıldığında göç iki temel eksen üzerinden yaşanıyor Türkiye’de.
1- Doğudan batıya...
2- İç illerden sahil kentlerine.
Bu durumda İzmir, iki eksenin de tam hedefinde!
* * *
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki arkadaşlarımdan rica ettim. Sağ olsunlar, çalışmanın tamamını bir CD içinde gönderdiler.
Yeri geldikçe her ayrıntıdan, sanırım önemli sonuçlar çıkarmamız mümkün olacak.
İlk aşamada...
DİKKAT!
- Araştırmaya katılan hanelerin yüzde 61’nin, ödemekte güçlük çektiği borcu bulunuyor.
DİKKAT!
- Görüşülen kişilere “uzun vadeli bir ödeme planı ile bir ev yapılırsa, aylık ödeme miktarının ne kadar olabileceği” sorulduğunda, ortalama 182 lira verebileceklerini söylemişler. 150 TL’nin altında ödeyebileceğini söyleyenlerin oranı yüzde 58’i buluyor.
DİKKAT!
- Gıda konusunda belediyelerden yardım alanların oranı yüzde 19’u, kaymakamlıklardan gıda yardımı alanların oranı da yüzde 14.3’ü buluyor.
DİKKAT!
- Kadınların yüzde 55.2’si, erkeklerin ise 66’sı ilköğretim mezunu. Lise üstü eğitim oranı kadınlarda yüzde 4.2, erkeklerde ise 5.8’de kalıyor.
* * *
Bir de iyi haber verelim.
Hanelerin hemen hepsinde televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi, ocak/set üstü ocak var.
Yüzde 29.5’inde bulaşık makinesi, yüzde 19.4’ünde klima bulunuyor.
Evlerin yüzde 31.5’i bilgisayara ve bunların da yüzde 23’ü internet bağlantısına sahip.
Dedim ya...
Bu araştırmanın her ayrıntısı, ayrı bir roman konusu olacak kadar önemli ve anlamlı.


Kıskandım doğrusu
NİGEL Farage’i televizyonda izledim.
Aman yarabbi.
Avrupa Birliği Başkanı Herman Van Rompuy’un gözlerinin içine bakarak neler söyledi öyle.
Üstelik nasıl söyledi?
Müthişti.
“Ah” dedim:
“Keşke bizde de bir Nigel Farage olsa... Kürsüye çıksa.. Hitabeti bir sanata dönüştüren ama ağzından çıkan sözcükleri bir kurşun yakıcığıyla hedefe yollayan tarzıyla bir konuşsa...”
Acaba ne olur?
Avrupa Parlamentosu’nun Özgürlük ve Demokrasi Avrupası (EFD) grubunun Eşbaşkanı İngiliz Nigel Farage, “Kaba olmak istemiyorum ama gerçekten ıslak bir paçavranın karizmasına ve küçük bir banka memurunun görünümüne sahipsiniz” dediğinde... AB Başkanı Rompuy büsbütün küçülmüş, neredeyse görünmez olmuştu!
Hele şu sözleri...
“Türkiye, Avrupa’nın parçası değildir ve hiçbir zaman da olmayacaktır” gibi keskin bir inancın sahibi olan Rompuy’a, “Avrupa demokrasisinin ve ulus devletlerin sessiz katili” demesi...
AB “müktesebatına” girecek kadar önemliydi!


Tek karelik Van Rompuy

İzmir’e... Dikkat