Türkiye’de siyaset yapanlar, Türkiye’nin gerçeklerini iyi bilmek zorundalar.
Zaten sonuçta...
Bilenler, kazanır.
Bilmeyenler, kaybeder.
Tıpkı son genel seçimde olduğu gibi!
İşte somut biçimde saptanan bir Türkiye gerçeği:
Alkol tüketimi.
Yani...
İçki.
Erkeklerin yüzde 18,8’i alkol kullanıyor.
Yüzde 17,3’ü bir dönem kullanmış, artık içmiyor.
Yüzde 63,9’unun ağzına ise hayatı boyunca alkolün damlası değmemiş.
Kadınların durumu daha da çarpıcı.
Yüzde 3,3’ü kullanıyor, yüzde 3,7’si bir dönem kullanmış; yüzde 93’ü hiç kullanmamış.
* * *
Özeli ile resmisi ile çeşitli kurumların yaptığı, çeşitli araştırmalar var.
Nitekim Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü ile SONAR Araştırma Şirketi’nin işbirliğiyle, 26 ilde ve 6 bin 212 kişiyle görüşülerek hazırlanan “Türkiye Okuma Kültürü Haritası” da önemli ipuçları veriyor.
Örnekse...
Araştırmaya katılanların yüzde 45,5’i rastgele kitap seçip, düzensiz okuyor.
Yüzde 47,04’ü bir seferde en fazla 30 dakika okuyor.
Okuma materyali arasında en çok yüzde 47,11 ile kitap yer alıyor.
İnternet kullanımı artmış olmasına rağmen yüzde 82,32’si kitap, dergi ve gazete gibi basılı materyali okumayı tercih ediyor.
Türkiye’de her dört kişiden birinin kitap okuma alışkanlığı var.
Katılımcıların yüzde 60.83’ü, kitap okumaya zaman bulamıyor.
Yüzde 74.72’si okuma alışkanlığını kendi kazanmış.
* * *
Bu verilerin her biri, ister seçim kazanmak isteyen bir siyasi partinin, ister seçimi kazandıktan sonra başarılı olmak isteyen iktidarın izleyeceği yolu aydınlatan işaret fişekleri sanki.
Yeter ki, fişeği atacağın yeri doğru seç ve ortaya çıkan manzarayı doğru yorumla!
* * *
Aklı olan politikacılar, akla gelen her konuda benzer araştırmaların yapılmasının yolunu açar zaten.
Ve sonuçlarından sayısız yarar sağlar.
Yine “alkol tüketimi” meselesine dönersek eğer...
Gerçek bu kadar açıkken, birileri çıkar da “içelim güzelleşelim” muhabbetini siyasetin mezesi yaparsa; içtiği rakının yanında yediği balığın kılçıkları gırtlağına batar!
İzmir ne alemde?
Türkiye’ye müjdeler olsun, işsizlik oranı uzun süre sonra “tek haneli” rakama inmiş.
Tek haneli rakam, “yüzde 10’dan aşağı” demek.
Peki.
Ne kadar aşağı?
Binde bir.
Türkiye’deki işsizlik yüzde 9,9 yani!
Türkiye tamam da...
Ya İzmir?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı son “İl Düzeyinde Temel İşgücü Göstergeleri” verilerine göre İzmir’de işsizlik yüzde 15,1’di.
Ne oldu şimdi?
2010 yılı ortalamasında, en yüksek işsizliğin yaşandığı 10 il arasında olan İzmir’de, Nisan ayı rakamları neyi gösteriyor?
Dört ayda ne kadar mesafe alındı?
İzmir’deki işsizlik oranı da, artık tek haneli rakamlarda mı?
Keşke olsa.
Yüzde 10’nun altındaki her orana razıyım.
Yüzde 9,99999999999’a bile hatta!
Tek karelik iki yüzlü!