İş güç meseleleri

KENDİME kızıyorum bazen.
“Küçük Tayyip’in delik deşik ayakkabı ile okula gitmesinden” veya “Büyük Tayyip’in yediğinin önünde yemediğinin arkasında olmasından” sana ne?
Bak işine.
Bak keyfine.
Bak ne güzel yazıyor işte:
“Nurettin Hasman, önceki gün uzun bir İstanbul turu yaptı. Öğle saatlerini Bebek’te geçiren Hasman, akşam olduğunda ise Ortaköy’deki Anjelique adlı bara gitti, burada Hollandalı arkadaşı Lorraine ile buluştu.”
Ha şöyle.
Ulusça merak ediyorduk zaten, “İkoncan Eda Taşpınar’dan ayrıldıktan sonra Nurettin Bey ne yapıyor, yemeden içmeden mi kesildi, kederden yataklara mı düştü” ne?
Çok şükür.
Bir eli yağda, bir eli balda, zıplıyormuş gene daldan dala!
Kimi ise şeytanı ayrıntıda arıyor.
Misal:
Yağ ile bal nereden geliyor? Yani Nurettin Hasman ‘zevk-ü sefa’ dışında, ne iş yapıyor?
Geçenlerde Ali Saydam yazmıştı.
Kendileri “serbest sanayici” imiş.
İlginç.
EBSO Başkanı Ender Yorgancılar’a en kısa zamanda sormalıyım, “Meslek komiteleri içinde ‘Serbest Sanayici’ grubu var mı?” diye!
* * *
Neyse, söz iş güçten açılınca, münafıklar rahat durmuyor; yazının başındaki meseleyi dürtüklüyor:
“Küçük Tayyip büyürken ne işler yaptı da, servet sahibi olmayı başardı?”
Efendim, size ne?
Herkes çok iyi biliyor ki:
Bir zamanlar İETT’de çalışmıştı. Ve o zamanlar İETT, mutlaka epey dolgun maaş veriyordu çalışanlarına. Ayrıca futbol oynarken, 1.000 TL transfer parası bile almıştı. Büyük para. Bozdur bozdur harca.
Bu kadar bilgi yeter.
Ötesinden kime ne?
Çok merak ediyorsanız yine de...
Sayın Başbakan’ın resmi internet sitesinde yer alan özgeçmişine bakın. Hangi yıl ne iş yaptığı, hangi işten kaç para kazandığı; özetle cevapların âlâsı, orada yazıyordur herhalde!

Siyasi şölen
HİÇ unutmuyorum ve unutmam da mümkün değil. 17 Ocak 1993 Cumartesi günü, sadece Türkiye değil, iddia ediyorum dünya siyaset tarihinde eşine zor rastlanır bir olay yaşandı.
DYP’in Selçuk İlçe Kongresi vardı o gün.
İlçe Başkanı Zeliha Arık, yeniden adaydı.
Rakibi ise kocası Halil Arık’ı!
Siyasetin ve insan ilişkilerinin bütün renkleri bir aradaydı. Tadından yenmez sahneler yaşanıyordu ki, bir haber düştü, bomba misali salona:
Cumhurbaşkanı Turgut Özal ölmüştü.
Kaçınılmaz olarak tüm renkler karardı, hiçbir şeyin tadı tuzu kalmadı.
Ve bu kez 11 Ekim günü saat 11’de bir başka ilginç siyasi olay yaşanacak İzmir’de.
Demokrat Parti İzmir İl Kongresi’de, Fatih Dalan ile Turhan Arınç arasındaki yarış, pek çok ilginç özelliğinin yanı sıra geçmişle geleceğin hesaplaşmasına da sahne olacak.
Umarım, bu kez kötü bir şey olmaz da; epeydir hasret kaldığımız, şöyle keyifli bir siyasi şölen izleriz.

Tek karelik görev