KADIN adaylar adına heyecanlı bir kampanya sürdürülüyor. KA-DER öncülüğünde yükselen ses, TBMM’de 275 kadın milletvekilinin yer almasını istiyor.
Mümkün mü?
Zor.
Hatta...
İmkânsız.
Ama şu mümkün:
Son genel seçimde partiler, hangi seçim bölgesinde, kaç milletvekili çıkarmış; herkes buna baksın önce.
Ve yarın saat 17’de aday listeleri belli olduğunda, bakın yine.
O sıralarda kaç kadın aday var?
* * *
Hemen örnek verelim.
2007 seçiminde, İzmir 1. Bölge’de:
AKP beş milletvekili çıkarmıştı, biri kadındı.
CHP beş milletvekili çıkarmıştı, biri kadındı.
MHP iki milletvekili çıkarmıştı, biri kadındı.
Bu kez ne olmalı?
MHP geçen seçimdeki tercihini tekrarlarsa, zaten mesele yok.
KA-DER’in talebini, en azından İzmir 1. Bölge’de “yine ve tam olarak” yerine getirmiş olacak.
AKP ile CHP’nin İzmir 1. Bölge’deki aday listelerinin ilk beş sırasında, en az ikişer kadın aday yer almalı ki; bu haklı ve önemli talebi karşılamada mesafe almış olsunlar.
Eğer iki parti de, ilk beşte ikişer kadın aday göstermişse...
Keyif sizin.
Ama ilk beşteki kadın aday sayısını birde bırakan için, hanım seçmenler mutlaka bir “iyilik” düşünmeli.
Artık oklavayı ellerine mi alırlar, tencerenin dibine kepçeyle mi vururlar, bilmem!
En doğru eylem ise hemcinslerine değer verene, oy vermektir elbette.
* * *
Tıpkı Balkan Dernekleri Federasyonu veya İzmir Tarım Grubu’nun yapması gerektiği gibi.
Onlar da “Balkan” veya “tarım” kökenli aday talep ediyorlar.
İstemek kolay.
Mühim olan istenen verilmezse ne yapacaksınız?
AKP’nin veya CHP’nin ya da MHP’nin listelerinde aradığınızı bulamazsanız, aslında desteklediğiniz partiye oy atmayacak mısınız?
Atarsanız...
O zaman şimdi “palavra atıyorsunuz” demek.
Yani ve madem:
İddia ile çıkılıyorsa ortaya...
O iddianın hakkını vermek gerek.