Oldu, bitti... Kimi kazandı, kimi kaybetti. Tamam artık. Şu seçim havasından kurtulmanın zamanı geldi de, geçti.
Adına kim, hangi ismi verirse versin...
Kesin olan, önümüzde “yeni bir dönem” var.
Yeni umutlar.
Yeni heyecanlar.
Ve Allah korusun...
Yeni korkular!
Tavsiyem:
Korkuları unutun.
Yok çünkü...
Olacakla, öleceğe çare yok!
* * *
Mesele İzmir ise kendi payıma öncelikli umudum EXPO olacak.
Geçen sefer işin peşine fazla düşmemiştim.
Eh.
Ne de olsa iyi kötü tecrübe sahibiyim bu konuda.
Amatörce sürdürülen bir çaba ile sonuç alınamayacağını, nafile gezi turları düzenleyerek hedefe ulaşılamayacağını, kapı önünde bekleşerek bir seçimin kazanılamayacağını elbet biliyordum.
Fikrimizi soran da olmadığına göre...
Dışarıdan gazel okumanın bir anlamı yoktu kendimce.
* * *
Durum bu kez farklı.
İlk aşamada öncekinden de beter bir umutsuzluk hâkimken, birden rüzgâr döndü.
İktidar aniden devreye girdi.
Dolayısıyla da, devletin gücü, kudreti.
Ertuğrul Günay’ın yeniden Kültür ve Turizm Bakanı olacağından hiç kuşkum yok.
EXPO dümeninde onun olması ise büyük avantaj.
Ama şimdiden uyarıyorum.
Bir yandan İzmir özelinde, yer seçimi ve temanın netleşmesi, altyapı yatırımlarına hızla girişilmesi ne kadar önemliyse...
2013 yılının Mart ayında verilecek karar için yapılması gerekenler, çok daha önemli.
İşte bu mesele...
İzmir Valisi’nin de, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da, hatta Ertuğrul Günay’ın da boyunu aşar.
* * *
Özellikle şu üç isim, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu; İzmir’in EXPO adaylığını gündemlerinin “değişmez maddesi” yapmalılar.
Kimse kendini kandırmasın.
Oy verme günü geldiğinde, Uluslararası Sergiler Bürosu’na üye 151 devletin delegeleri “kendi başlarına” karar veremez.
Örneğin Pasifik’te bir ada devleti olan Palau’nun Devlet Başkanı Johnson Toribiong, ülkesinin BİE delegesine “İzmir’e oy vereceksin” derse, o delegenin aksine davranmaya gücü yetmez!
İşte böyle...
Seyşel Adaları’ndan İran’a, Kırgızistan’tan Laos’a tam 151 devlet var hedefte.
Oy verdiğinize sahip çıkın
Demokrat Parti için zordan öte, acı veren bir durum:
İzmir’de 30 bin üyesi var.
Sandıktan 19 bin oy çıkıyor.
Dedim ya...
Bu yeni bir dönem.
Herkesin kendini “yeniden konumlandırması” gerekiyor.
Hiçbir şey eskisi gibi değil.
Misal, “Ben eski Adalet Parti’liyim” diyenler...
Geçiniz.
Anavatan Partisi ile Doğru Yol Partisi bile yok artık.
Onların yerine kurulan DP’nin ise kuvözdeki yaşamı sona ermek üzere.
Beğenseniz de, beğenmeseniz de üç partiden başka seçenek yok önünüzde.
Nitekim 12 Haziran’da da ama “mecburen” ama “kerhen” oy verdiniz birine.
Madem verdiniz...
O zaman sahip çıkın oy verdiğiniz partiye.
Sahip çıkın ki, yanlışları düzeltme gücü geçsin elinize!
Tek karelik gemi!