Hareket çekmek...
HAREKET çekmenin kim bilir kaç şekli var.
En mükemmelini yandaki fotoğrafta görüyorsunuz işte.
İranlı bir hanım, her dilde aynı anlama gelen (!) el hareketini, Cumhurbaşkanı Ahmedinejat’ın gözlerinin içine baka baka çekiyor.
Bize özgü hareket çekmelerin önde geleni ise yıllardır MHP’liler tarafından başarıyla uygulanıyor.
Baş parmakla ortadaki iki parmağı önde buluşturup, işaret parmağı ile serçe parmağını yukarı kaldırıyorlar ki; bunu başarmak için, doğrusu epey talim yapmak gerekli.
Heavy metalci gençlerin yaptığı ve Başbakan Erdoğan’ın tepesini attıran işaret, buna çok benziyor.
Sayın Başbakan, belki işaretleri karıştırdı ve o yüzden bir el hareketi ile “alın bunları içeriye” talimatını verdi
Oysa heavy metalin, “asiliği trend olduğu için seçenlerin değil, isyanı yaşam tarzı olarak benimseyenlerin fon müziği” olduğunu bilse; hareket çeken gençlere, bir de selâm verip, geçerdi.
* * *
Emir büyük yerden gelince, gençleri aldılar.
İttiler, kaktılar.
Bileklerine kelepçe vurdular.
“Hangi partiye oy verdin, cumhuriyet mitinglerine katıldın mı” gibi Ergenekonvari sorularla bunalttılar.
İfadelerini de gece 02’de aldılar.
Sonra savcıya havale.
Savcının kararı da, doğal olarak tahliye!
Gençlerin anlattıklarının yüzde biri bile doğruysa, aziz dostum Hüseyin Çapkın’ın İstanbul’da işi zor.
Polisi, “iktidarın polisi” olmaktan, “devletin polisi” olma çizgisine çekmek; gerçekten çok zor!
Ve nihayet, Sayın Başbakan’a bir tavsiye.
Boş kaldığınızda, gençlik günlerinizi hatırlayın biraz.
Hani şu minareleri süngü yaptığınız günleri...
Siz de sağ elinizin baş parmağını havaya kaldırıp, milletle az hareket çekmemiştiniz hani!
Şişedeki cin
İDDİA büyük, ciddi ve önemli:
“İzmir, dünyanın en güvenli şehirlerinden biri olacak.”
Önerilen çözümün temelinde, ileri teknoloji var.
O teknolojiyi kullanacak kurumun, yani Siemens’in IT Çözümleri ve Hizmetleri Kamu Sektörü CEO’su Gisela Fuchs ise şöyle diyor:
“Olağanüstü güvenlik olayları konusunda gerçekçi ve esnek çözümler üreterek, beklenmedik acil durumlara hızlı ve koordineli reaksiyon verilmesini sağlıyoruz.”
CEO’nun cümlesi, uygulanan teknoloji kadar karmaşık...
Fakat bir o kadar da süslü ve cazibeli.
Şimdilik bilinen, cebimizden 22 milyon lira (eski hesap 22 trilyon) çıkacağı...
2010 yılında proje devreye girdiğinde, düğmelere basılıp, ekranlara bakıldığında; Amerikan macera filmlerinde izlediğimiz türden cinlikler çıkarsa şişeden...
Bunun ne kadarı, suçla mücadeleye yarayacak, ne kadarı özel yaşamın gizliliğini ortadan kaldıracak; onu da, o zaman göreceğiz!
Tek karelik hareket
