Ege’yi gezdim, dolaştım, şehirlerimizi yöneten insanlarla konuştum ve izlenimlerimi “sayfalar dolusu” yazdım.
Gündemimde tek konu vardı aslında:
Büyükşehir belediyelerini yeniden düzenleyen yasa...
Yola çıkarken TBMM İçişleri Komisyonu’nda görüşülüyordu.
Gezim sürerken Komisyon’da kabul edildi.
Sandım ki:
Aynı hızla Genel Kurul’a gelecek, eller kalkıp inecek ve kabul edilecek.
O nedenle, bir yandan dolaşıp, diğer yandan yazarken “yasa” ile “yasa tasarısı” demek arasında kalmak istemediğimden “yeni yasa” ifadesini kullandım sürekli.
Zira emin olduğum bir şey var.
Ama bugün.
Ama yarın.
Bu “tasarı” yasalaşacak.
Ne var ki, yasa tasarısı İçişleri Komisyonu’nda hâlâ.
Bekliyor.
Neyi ki?
Rivayet muhtelif.
Kimine göre, yerel seçimleri erkene alan Anayasa değişikliği hakkındaki “son karar” bekleniyor. Yeni bir girişim olacaksa, bu tasarı da onunla beraber gelecek.
Kimine göre, özellikle belde belediyelerinin kapatılacak olması nedeniyle oluşan tepkiyi azaltacak bir “ara yol” aranıyor.
Kimine göre, madem kollar sıvandı “bazı illere özel” yeni düzenlemeler de, neden yasaya eklenmesin?
Arada “ilginç” gelişmeler de yaşandı.
Hele dizinin finali olan, İzmir yazısında.
Önce geçen cumartesi günü yayınlanması planlanmıştı.
Sonra pazar gününe kaldı.
Ardından da düne, pazartesi gününe.
Fark etmez.
Ben yazımı Cuma gününden arkadaşlara teslim etmiştim nasıl olsa.
Örneğin “Kocaoğlu’nun adaylığı” konusunda...
“Bırakın yüzde 60’ı, 70’i veya 80’i, 90’ı; Aziz Kocaoğlu yüzde 100 adaydır yeniden. Ve hatta: Kocaoğlu resmen ‘Adayım’ dediği anda, herkes emin olsun; CHP’nin de ‘İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayıdır’ aynı zamanda” diye yazmıştım.
Bir de baktım.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İzmir turunda kendisine yöneltilen bir soruyu yanıtlarken, yazdığımı doğrulayan ifadeler kullanmış.
EXPO konusunda ise “Tüm yetkiyi üzerinde toplayan İzmir Valisi dilerim ‘müthiş ve gizli’ bir çalışma içindedir. Aksi halde... Vay halimize!” demiştim ki...
Yine Cumartesi günü İzmir’e gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu demiş ki:
“Çalışmaların bir kısmı, rakip ülkelerin de takip etmesi nedeniyle gizli yürütülüyor.”
Ah Hamdi.
Şişirdin beni.
Başta konuştuğumuz gibi, Cumartesi günü yayınlasaydık şu yazıyı, başkaları şişecekti!
Tek karelik Başkan!
Egeli MHP’liler haklı çıktı
Ege’deki MHP’li yöneticilerle konuşurken, hafta sonunda yapılan Kurultay da hep gündemdeydi.
Kurultay sonucu belli olduğunda, notlarıma baktım.
Örneğin Balıkesir MHP İl Başkanı Mehmet Duran, aday bolluğuna dikkat çekerken, “Dokuz ışığa dokuz aday” demiş ve eklemişti:
“Ama seçime ancak iki veya üç aday girer.”
Duran haklı çıktı.
Kurultay’da Devlet Bahçeli’yle birlikte, Koray Aydın ve Musavat Dervişoğlu yarıştı.
Manisa eski Milletvekili Mustafa Enöz, sohbetimizin sonunda kulağıma şöyle fısıldamıştı:
“Devlet Bey, ilk turda tekrar Genel Başkan seçilir.”
Enöz haklı çıktı.
Gerçekten de Devlet Bahçeli, ilk turda 725 oy alarak Genel Başkan seçildi.
Muğla’da ise Osman Güven açıkça “değişim” isteyip, bayrak açan çok az sayıdaki il başkanından biriydi.
O da bir bakıma haklı çıktı.
Çünkü Koray Aydın’ın 441, Musavat Dervişoğlu’nun 48 oy alması; aslında MHP’de değişim isteyenlerin sayının hiç de az olmadığını kanıtlamıştı.