Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Demokrat Parti Turgut Özal Kampusü’ne asılmış bir afiş dikkat çekiyor.
DP’nin Kurucu Genel Başkanı Celal Bayar en başta.
Sonra sırasıyla:
Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Tansu Çiller ve Namık Kemal Zeybek.
Celal Bayar ile Adnan Menderes’i koyun bir yana.
Onların dönemi de, yeri de başka.
* * *
Süleyman Demirel.
Evet.
27 Mayıs kâbusundan sonra kurulan ve 12 Eylül 1980’e kadar DP geleneğinin asli temsilcisi olan Adalet Partisi’nin Genel Başkanı olan Süleyman Demirel’in o afişteki fotoğrafı, tam yerinde duruyor.
Ardından gelen Turgut Özal da öyle.
Her ne kadar, Süleyman Demirel ile fena halde çekişmiş ve hatta ve de maalesef tepişmiş olsalar bile!
* * *
Tansu Çiller’e gelince...
Eğer Çiller olacaksa orada, onun yanında Mesut Yılmaz da yer almalı mutlaka.
Bir kere Mesut Yılmaz her bakımdan “kıdem basıyor” Tansu Hanım’a.
En azından Mesut Yılmaz, 15 Haziran 1991’de Anavatan Partisi Genel Başkanı oldu.
Tansu Çiller, 13 Haziran 1993’te Doğru Yol Partisi Genel Başkanı.
* * *
Aslına bakarsanız, DP geleneğini temsil eden liderler arasında ikisinin de yeri yok.
Çünkü onlar, birbirlerinin gözünü oyarak, partilerinin oyunu her seçimde biraz daha düşürerek ve nihayet baraj altında kalmalarına neden olarak; siyasi tarihin “en başarısız” genel başkanları oldular.
* * *
Ve Namık Kemal Zeybek...
Pardon.
Partilerini tek başına iktidara taşımış, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapmış Celal Bayar’ın, Adnan Menderes’in, Süleyman Demirel’in, Turgut Özal’ın yanında kendinize “yer ayırtmış” olmanız; en hafif tabiriyle “ayıp” değil mi aziz üstadım?
Ha.
İlle de son bir fotoğraf konacaksa o afişe...
Beğenseniz de, beğenmeseniz de bu portre, Recep Tayyip Erdoğan olabilir sadece!


F1’de hüsran...


Herhalde hatırlarsınız o günleri... Formula 1’in patronu Bernie Ecclestone’un İzmir’e gelişini... Havadan İzmir’i gezmesini...
Falan.
Filân!
Oysa “her büyük iş” gibi, Formula 1’in de İstanbul’a verileceği baştan belliydi!
Nitekim öyle de oldu.
İstanbul’un, Sabiha Gökçen Havaalanı’na yakın olmaktan başka bir özelliği bulunmayan yerde yapılan pist için 300 milyon dolar para harcandı.
Önce, biraz heyecan.
Sonra, ciddi bir hüsran.
Ve nihayet:
“Formula 1 Takımlar Birliği Genel Sekreteri Simone Perillo, Türkiye’nin, 2012 yılı yarış takviminden çıkartıldığını söyledi.”
Sormak lâzım:
Ne olacak şimdi!
Peki.
Ya aynı pist İzmir’in Selçuk ilçesinde yapılsaydı. Formula 1’i izlemeye gelenler, hemen yanı başlarındaki Meryem Ana’yı, Efes’i, Kuşadası’nı da gezip, görme fırsatı bulsaydı...
Aynı hüsran yine yaşanır mıydı?
Sanmam.
O zaman bu kararı verenlere bunun hesabını sormak lâzım!



Tek karelik gelenek!

Geleneğin son sahibi