Fırlatılacak ayakkabı var!

ÖLÜM, Allah’ın emri. Bazı mezarlıkların kapısında yazdığı gibi:
“Her fani ölümü tadacaktır.”
Ama o geldiğinde, eskiler der ya:
“İki gün yatak, üçüncü gün toprak.”
Keşke hep öyle olsa.
Çoğu kez böyle olmuyor ama...
Ölüm, tüyleri ürperten şekillerde de tadılıyor.
En acısı da ne, biliyor musunuz?
Açlıktan ölmek.
“Yok” diyeceksiniz:
“Türkiye’de açlıktan ölen olamaz.”
Var kardeşim var.
“Nerede” bilmem.
Örneğin, İzmir’de “açlıktan ölen” oldu mu?
Bilemem.
Ne var ki...
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, her yıl 200 bin kişinin yaşamını yitirdiği ülkemizde en az 200 kişi; “beslenme ve vitamin yetersizliğinden” yani “açlıktan” ölüyor.
* * *
Bush’a ayakkabısını fırlatan Iraklı gazeteci El Zeydi, dokuz ay hapis yattı.
Elektrik verdiler.
Demirle dövdüler.
Dişlerini kırdılar.
Fakat hikâyenin sonu mutlu bitti.
El Zeydi’ye, zengin Arap ülkelerinin liderlerinden hediye yağıyor şimdi.
Şan, şöhret de işin cabası.
Eğer çare buysa...
Hazırım.
Aynı çileyi çekmeye, benzer işkencelerden geçmeye razıyım.
Ve ayakkabılarımı çıkardım.
Sonuçta kendimi, zengin edecek bir hedefe fırlatmaya hazırım!
Siz hedefi gösterin sadece.
Üstelik El Zeydi gibi ıskalamamak için idman yapıyorum sürekli, hedefi alnının kabağından vurmaya kararlıyım.
Zengin olunca ne mi olacak?
Söz size...
Açlıktan kimse ölmeyecek Türkiye’de.

İstikamet Japonya
BİLİYORSUNUZ, Japonya’da devrim oldu.
50 yıllık bir “demokratik saltanat” Yokio Hatoyama tarafından yıkıldı.
Zaten Hatoyama da “eski düzeni yıkma” iddiası ile meydana çıkmıştı.
Tamam.
Japonya yaşanan ekonomik sorunlara rağmen zengin ve güçlü.
Ama geleceği karanlık.
Çünkü ülkenin nüfusu hem yaşlı, hem de azalmakta.
Bizde ise durum tam tersine.
Nüfusumuz genç ve hızla çoğalmakta.
Demem o ki...
İzmir’i yönetenler yanlış ufuklara yelken açıyor.
İstikamet Japonya olmalı.

Tek karelik dram