Derler ya hani “artist gibi” çocuktu.
Nitekim “artist” oldu.
1972 yılında rol aldığı ilk önemli film “Tatlı Dillim” adını taşıyordu.
Kadroya bakın hele:
Filiz Akın, Tarık Akan, Metin Akpınar, Zeki Alaysa, Münir Özkul, Hulusi Kentmen, Suna Keskin, Halit Akçatepe...
Tarık Akan zengin bir ailenin çocuğu. Tıp öğrenimi görüyor. Aynı zamanda basketbola meraklı.
Ve işte basketbol takımındaki “rol” arkadaşları:
Kemal Sunal, Suphi Tekniker, Alev Sezer, Cemil Can Bıçakçı ve Cem Erman.
Asıl adı Süleyman Faik Durgun’du.
Sinema afişlerinde kullandığı isim ise Cem Erman.
100’den fazla filmde oynadı.
Ama hiç başrole çıkamadı.
Dolayısıyla da çok para kazanamadı.
* * *
O günleri anlatırken demişti ki:
“Türk Sinemasına çok şey verdim karşılığında hiçbir şey kazanamadım. Niçin derseniz... Çünkü ben, ikinci adamı yani menfiyi oynuyordum. Bülent Ersoy 500 bin alıyorsa, ben 15 bin lira alıyordum. Orhan Gencebay’la filmde aynı kızı seviyoruz. Ben zengini oynuyorum, Orhan fakiri.
Gencebay 1.000.000 alıyor, bense 12.500 alıyorum. Ama başa baş oynuyoruz. Hep böyle oldu... Bana soruyorlar para kazandın mı diye, gülüyorum, o zaman kira parası, giyim parası, gençlik parası, aldığın zaten çerez parası.”
* * *
Yıllar geçti, gitti.
Bir gün evinde buldular onu.
Oturma odasındaki kanepede oturur gibi duruyordu.
Okuduğu kitap yere, başı ise yana düşmüştü.
Odadaki kokudan anlaşılıyordu ki, öleli birkaç gün olmuştu.
Çevresinde bulunan eşyalar zapta geçirildi:
“Önünde yerde arka tarafları kesik bir çift ayakkabı, ‘Rahmi Bey’ isimli kitap, sehpa üzerinde ise cep telefonu, çakmak, termos, bardak, siyah kordonlu saat, koltuk üzerinde ise Ömer Seyfettin’in ‘Harem’ adlı kitabı, tuvaletin karşısındaki odadaki sehpa üzerinde ise ‘Gözümden akan iki damla yaş’ ibaresi ile başlayıp ‘Bu dünya neye yarar’ ibaresiyle biten dört sayfa şiir yazılı not defteri, sayısal loto ve süper loto kuponları... Ve 50 kuruş para.”
Hepsi bu kadar.
Sadece 50 kuruş.
Kaç defadır yazıyorum:
Kuruşlar artık hayatımızın önemli bir parçası.
Yaşarken de...
Ölürken de!
Doğru yol bulundu
Demiştik ya:
- İzmir Valiliği Resmi Kent Rehberi olarak da lanse edilen “www.izmirfx.mekan360.com” sitesindeki “İzmir Hakkında” sekmesi tıklandığında karşınıza çıkan “Yöneticiler” seçeneğine bakanlar, İzmir’in yöneticileri hakkında ciddi bir kafa karışıklığı yaşayacaklar.
Önce sitenin sahibi Axima şirketinin Genel Koordinatörü Ünve Akdoğan’dan bir elektronik posta geldi.
Özetle “yapılan yanlışın ne denli büyük olduğunu” kendileri de kabul ediyor ve özür diliyorlardı.
Sonra İzmir Valisi Cahit Kıraç bir açıklama gönderdi:
“Yazınıza konu olan karışıklığın ‘filtreleme’ işleminden kaynaklanan teknik bir konu olduğu anlaşılmasına karşın, yazınızda belirtilen, ana sayfada yer alan ‘TC İzmir Valiliği Resmi Kent Rehberi’ ifadesi ile ‘Yöneticiler’ bölümünün çıkarılması için gerekli talimatlar verilmiştir.
Bu arada adı geçen internet sitesinin daha güncel ve etkin bir yayın haline getirilmesi amacıyla, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevlendirilmiştir.
Güzel İzmirimize ve sorunlarına gösterdiğiniz ilgi ve duyarlılığa teşekkür ediyor, iyi dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
Ben de Vali Bey’e ile Ünve Akdoğan’a hem gösterdikleri hassasiyet, hem de hepimizin ortak hedefi olan “daha güzel bir İzmir” için verdikleri emek için teşekkür ediyorum.
Tek karelik Oval Ofis