Yasadaki madde şöyle:
“İzmir İli, Balçova İlçesinde yer alan İzmir-İnciraltı Turizm Merkezinin İnciraltı kesiminde 17/8/2011 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında büyük kentsel yeşil alan olarak planlanan ve 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesi kapsamında düzenleme ortaklık payı ile elde edilecek alan ve ekli krokide sınır ve koordinatları gösterilen alan, EXPO alanı olarak belirlenmiştir.”
26’ncı dönemin ikinci yasama yılındaki 115’inci birleşiminde, EXPO alanının adresi işte böyle tarif ve kabul edilerek, yeni bir sürecin önü açıldı.
2015 yılında EXPO’ya aday olduğumuzda, çok şey net değildi oysa.
Daha önceki yıllarda yapılan EXPO muhabbetlerinde ise her şey laftaydı yalnızca.
İzmir EXPO 2020 Alanı Hakkında Kanun Tasarısı ile ilgili Meclis’te yapılan görüşmeler sırasında, Ak Parti Grubu adına konuşan İlknur Denizli’nin şu sözlerine dikkat:
“Biz ülke olarak BIE’ye yani Uluslararası Sergiler Bürosuna üye olmadığımız için Türkiye bugüne kadar bir EXPO düzenleyemedi. Ülkemiz ancak 2004 yılında AK Parti iktidarıyla BIE üyeliğine kabul edildi. Böylece EXPO için ev sahipliği yapmanın yolu da açılmış oldu.”
Doğru mu?
Yanıtı 5 Ekim 2000’de Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanmış bir haberden kısa bir alıntıyla verelim:
“İZFAŞ Genel Müdürü Feyzi Hepşenkal Türkiye’nin EXPO’yu düzenleyen kuruluşa üye bile olmamasının üzüntü verici olduğunu söyledi. Kenya, Bangladeş gibi ülkelerin dahi BIE’ye üye olduğuna dikkati çeken Hepşenkal, ‘EXPO yapılacaksa İzmir’de yapılmalı. Ama EXPO’ya talip olmak için önce niyet, ciddiyet ve cesaret gerekli. Devletin bu işe sahip çıkması gerekiyor. İşi ciddiye alıp, vakit kaybetmeden girişimlerde bulunmalıyız’ diye konuştu.”
Yani...
Doğruya doğru!
Bu arada sadece İlknur Denizli’nin değil, MHP Grubu adına konuşan Kenan Tanrıkulu’nun, CHP Grubu adına konuşan Mustafa Moroğlu’nun yasa tasarısı hakkında yaptığı konuşmaları da Meclis tutanağından okudum.
Hele BDP’li Hasip Kaplan’ın konuşması...
Diğerleri gibi hem önemliydi, hem de kendine özgü üslubu nedeniyle çok şirin.
İzmir’deki gazeteleri yöneten arkadaşlarıma tutanaklardaki bu konuşmaları “tam metin” olarak yayınlamalarını hararetle öneririm.
Tek karelik seyahat!
Mutluyum, olmuş
Söze “Logo veya imlek denilen grafik düzeni, eskilerin dediği gibi o kurumun ‘alâmetifarikası’ yani ‘ayırıcı özelliği’ olmalı” diye başlamıştım; İzmir’in EXPO logosunu değerlendirirken.
Aynı başlangıç İzmir logosu için de geçerli.
Ama arada ciddi bir fark var.
O yazının başlığı şuydu:
“Üzgünüm, olmamış”
Şimdi ise mutluyum, olmuş.
Özellikle nazar boncuğu, tam yerine oturmuş.
Logo basit, sevimli ve akılda kalıcı.
“Öncülerin şehri” sloganı ise hem geçmişi özetliyor, hem gelecek adına hedef ve heyecan veriyor.
İZKA’yı kutlarım.
Demek ki, işin başında seçim iyi yapılınca, sonucu da güzel oluyor.
Melih Aşık
BİLİM VE SANAT
24 Aralık 2024
Cem Kılıç
Emekli olmak isteyen eksiği nasıl tamamlar?
24 Aralık 2024
Ali Eyüboğlu
Her kuşağın sevdiği sanatçı
24 Aralık 2024
Çağdaş Ertuna
Tacizi anlatan filmde başrole taciz skandalı
24 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Aslan | Yeni hedeflere yol alıyorsunuz
24 Aralık 2024