Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bir ülkenin zenginliği, merkez bankasındaki altın veya döviz rezervlerinden ibaret değil.
Petrol veya su...
Kömür veya altın...
Yetişmiş insan gücü veya genç nüfus...
Binlerce yıllık tarihi geçmişe ait buluntular veya taşınabilir ya da kaçırılabilir daha ne varsa...
Hepsi zenginliğin bir parçası.
Dışarıdakilerin gözü onlarda, oralarda.
Sizin üzerine basıp geçtiğiniz, gördüğünüz yerde vurup ezdiğiniz çok şey var ki; gizlice toplanıyor ve uyuşturucu tacirlerine özgü yöntemlerle yurtdışına götürülüyor.
Polisin işi artık daha zor.
Gümrük muhafaza elemanları artık çok daha dikkatli olmak zorunda.
* * *
Bakın meselâ...
Bir ihbar üzerine, “Kara Kapıları Taşıt Takip Programı” aracılığıyla tüm sınır kapılarında önlem aldı.
Türkiye’den çıkış yapmak üzere Kapıkule Yolcu Salonu Gümrük Sahasına gelen Çek Cumhuriyeti uyruklu E.H. idaresindeki “HOK14...” plâkalı araç incelemeye alındı.
Yapılan aramada “ne bulundu” dersiniz?
Küçük tüp ve kutuların içine gizlenmiş, 48 türe ait 6 bin 14 böcek.
Aralarında “Coleoptera” familyasına ait halk arasında bilinen adıyla uğur böceği de var...
Karafatma ve geyik böceği türleri de...
“Heteroptera” familyasına ait süne, kımıl, ağustos böceği türlerinden; “Diptera” familyasına ait sinek türleri ve “Hymenoptera” grubuna ait arı türlerine kadar 6 bin 14 böcek!
* * *
Merak etmekte haklısınız.
“Böcek kaçakçılığı” neden yapılır?
Uzmanlar diyor ki:
1- Gelişmiş ülkelerin çoğunda doğa tarihi müzeleri, dolayısıyla uluslar arası bir “böcek borsası” var.
2- Ayrıca böcek türleri, gen çalışmalarında kullanıldığı için de değerli.
Türkiye ise hem böcek, hem de bitki cenneti.
Avrupa, Asya ve Afrika türlerinin çoğu, yaşadığımız topraklarda barınıyor.
Ve bir not.
Son operasyonda yakalanan böceklerin toplam piyasa değeri, 500 bin liraymış.
Az para da değil hani.

Güzel haber

Kemeraltı’ndaki içinde Perakende Balıkçılar Çarşısı’nın da bulunduğu Taşçılariçi Katlı Otoparkı yıkılacakmış.
Bu haber bile başlı başına güzel.
Güzel çünkü...
“Çirkin bir görüntü” ortadan kalkacak.
Ama daha güzeli, yerine yapılacak olan proje.
Önce çevre rahatlayacak.
O sıkış tepiş bölge gerçekleştirilecek “meydan düzenlemesi” ile ferahlayacak.
Ve sonra:
Bir yanda balık satış bölümleri...
Diğer yanda balık pişiricileri ve balık restoranları ile yepyeni bir yaşam alanı ortaya çıkacak.
Sadece gündüzler değil...
Geceleri karanlık bir örtünün altında kalan bir alan, gün battıktan sonra da ışıl ışıl parlayacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı proje şimdi İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun önünde.
Umarım bir sıkıntı çıkmaz.
Ve dilerim her şey hızla sonuçlanır ki, keyifle gezilecek ve de yaşanacak bir adres daha olur İzmir’de.


Tek karelik ileti!

“Coleoptera” hırsızları