Çok üzüldüm çok
FORBES DERGİSİ ’ni kınıyorum. Forbes Dergisi’ni protesto ve hatta telin ediyorum.
Yapılan yanlıştır.
Yapılan ayıptır.
Yapılan haksızlıktır.
Ashfaq Parvez Kayani de kim Allahaşkına?
Tamam.
Pakistan Genelkurmay Başkanı adam.
Tamam da “Dünyanın en güçlü insanları” listesinde, nasıl olur da 29’uncu sırada yer alırken; benim başbakanım listenin son sırasına bile konmaz?
Rezalet bu.
Kepazelik bu.
Forbes Dergisi’ni kınıyorum. Forbes Dergisi’ni protesto ve hatta telin ediyorum.
Hadi Vladimir Putin’i dördüncü sıraya koydunuz.
Yetmedi.
Dmitry Medvedev de 12’nci sıradan listeye girdi.
Rusya Başbakan Yardımcısı Igor Sechin de neyin nesi?
Arkadaş 52’nci sırada.
Benim başbakanım son sırada bile değil!
Yazıklar olsun size.
* * *
İlk sıraya konan Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Hu Jintao ile ikinci sıradaki ABD Başkanı Obama’ya laf edenin dili tutulur.
Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdul Aziz al Saud’un üçüncü olmasına da eyvallah.
Ne de olsa dünyanın parası onda!
İngiltere ile Almanya başbakanları ile Fransa Cumhurbaşkanı’nı listeye almasan olmaz.
En azından Avrupa’ya ayıp olur!
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton zaten banko.
Devlet gibi kadın!
Şanı ve namı büyük, parası çok CEO’ların listede bol miktarda yer alması da normal.
Onlar olmasa Forbes Dergisi çıkmaz!
Anlamadığım...
Benim “aslan yürekli” başbakanıma son sıra bile lâyık görülmezken, Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera hangi marifeti nedeni ile 51’inci sıraya kondu?
Hiç anlamadım.
* * *
Hepsinin ötesinde biri var ki, listenin tam 24’üncü sırasına itina ile ve benim başbakanımla alay edercesine yapıştırılmış.
Kim o?
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu.
Yuh yahu!
Bülent Arınç’ın tam da “Türkiye en itibarlı günlerini yaşıyor” dediği bir anda, yapılır mı bu?
İşte eseriniz
HANİ bir ressam tablosunun karşısına geçer ve yaptığını beğenmez ya...
Hani bir heykeltıraş yarattığı eserinden mutlu olmaz ve sıkıntı duyar ya...
Hani bir şair dizelerdeki uyumdan rahatsız olur ve şiirini yırtıp atar ya...
Hani bir yönetmen çektiği filmin hayalindeki gibi ortaya çıkmadığını fark ettiğinde, kafasını duvara vurur ya...
Hani bir yazar, gazetede yayımlanan yazısının amacını aşan yerlere vardığını okuduğunda pişman olur ya...
Diyorum ki:
Devlet Bakanı ve namı diğer Başmüzakereci Egemen Bağış’ın, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay’ın uzun tutukluluk süresi ile Star Gazetesi yazarı Şamil Tayyar hakkında açılan davaları eleştirmesi de; acaba sıraladığım durumlara mı benziyor?
Vallahi benziyor.
Bağış’ın eleştirdiği manzara.
Kendisinin de mensubu olduğu iktidarın eseri zira!
Tek karelik uyarı!
