Biraz gülümse

Eminim, canınız sıkkın.
Yığınla kötü haber sarmış dört bir yanınızı.
Çok kişi “Yandım Allah” demekte, büyük ihtimalle.
Kimi para, kimi başka bir şey dilemekte.
Ne çare...
Size ancak küçük bir tebessüm verebilirim sadece.
* * *
Kadın kocasını üç erkekle aldatıyormuş. Her gün kocası evden gidince, üç adam eve gelir ve kadınla birlikte olurmuş.
Kadın yine böyle bir günün sonunda, adamlardan birine “Sen yarın gelirken, bir tepsi dolma yaptırıp getir” diğerine de “Sen de bir büyük kap ayran getir” demiş.
Öteki çok fakir olduğu için ondan hiçbir şey istememiş.
Ertesi gün olmuş fakat kadın o günün pazar olduğunu unutmuş.
Doğru kocasının yanına gitmiş ve yalan dolan adamı evden çıkarmış.
Kocası gittiği gibi üç adam da eve gelmiş. Kadın demiş ki:
“Siz hemen gidin, kocam buralarda.”
Tam o anda zil çalmış, kadın “Eyvah, kocam geldi galiba” deyip, adamları sağa sola saklamış.
Kapıyı açıp, kocasını karşısında görünce, “Ne oldu?” diye sormuş.
Adam da “Yahu karnım çok acıktı. Bana dolma yapsana, canım çekti” demiş.
Kadın “Allah’ım bir tepsi dolma olsa da yesek” der demez, elinde dolma tepsisi olan adam, çıkıp yanlarına gelmiş.
Kadının kocası şaşırmış.
“Sen kimsin yahu?” diye sorunca, adam gayet sakin “Ben Allah tarafından gönderildim, karınızın istediği dolmayı getirdim” demiş ve çıkıp gitmiş.
Kadının kocası, olayın şokunu atlatamadan “Yaa tamam da, bu ayransız gitmez, sen bari bir ayran yap” deyince, kadın bu kez umutla “Allah’ım bir damacana ayran olsa da içsek” diye bağırmış.
Sesi duyan ikinci adam fırlamış saklandığı yerden, “Ben Allah tarafından gönderildim” deyip, bir damacana ayranı masaya koymuş ve o da gitmiş.
Kocası hayretler içerisinde kendi kendine, “Bizim kadın erdi galiba” diye söylenerek oturmuş sofraya.
Yemek bitmiş, aradan iki saat geçmiş, üçüncü adam hâlâ beklemekte.
Sonunda o da çıkıp, gelmiş.
Koca “Sen de kimsin” deyince... Ne desin?
“Ben de Allah tarafından, boşları almaya gönderildim” cevabını vermiş.

Tek karelik aşk şarkısı!

Nüfus cüzdanına dikkat

Aslan Şengül’ün 2009 yılında nüfus cüzdanı kaybolmuş. Normaldir. Herkes gibi o da yenisini çıkarmış.
Fakat herkesin başına gelmeyen bir şey gelmiş sonra başına.
Kaybettiği nüfus cüzdanını bulanlar (belki de çalanlar) resmini değiştirip, onun adıyla bir yığın iş yapmışlar.
Örnekse, bir kırtasiye dükkânı açmışlar.
Yetmemiş.
Bir mimari danışmanlık bürosu kurmuşlar.
Telefon bağlatmışlar, yemişler, içmişler, borçlanmışlar.
Aslan Şengül bir inşaat işçisi.
Kendi halinde, gariban biri.
İcra memurlarına karşısında görünce, neye uğradığını anlayamamış.
1 milyon 200 bin liralık vergi borcu başta, diğerlerini de öğrenince yığılıp, kalmış.
Şimdi “derdini anlatmaya” çalışıyor millete.
Dikkat.
Nüfus cüzdanının sadece kendisi değil, fotokopisi bile yanlış ellere geçerse... Büyük tehlike!
Çünkü bazı ahlâksız uyanıklar, sadece 18 lira 40 kuruşu bir icra dairesine yatırıp, hakkınızda “İlamsız İcra Takibi” başlatabiliyor.
Eğer bir hafta içinde işi ciddiye alıp, itiraz etmezseniz de... Vay halinize!