Bir Hıdrellez günü

Ne zaman, üzerinde “Lütfen çimlere basmayın” yazılı bir tabela görsem, gidip bir tekme atasım gelir.
Lafa bak.
“Çimlere basmayın.”
Ya ne yapayım, amuda mı kalkayım?
İnsan doğayla kucaklaşamıyorsa, teni çimle çimenle temas etmiyorsa; neyleyim ben o yeşili?
Mesele renkten ibaretse, boya her tarafı yeşile olsun, bitsin.
Nitekim Irak’ın işgalinden önce, bir İslam Zirvesi vesilesi ile Kuveyt’e gitmiştik.
Şehirden toplantıların yapıldığı kongre merkezine giderken, yol çölün ortasından geçiyordu. Ne biçim çölse, yolun iki yanı yemyeşildi. Allah’ın kumunda çayır, çimen nasıl olur? Kafayı yemek işten değil.
Bir seferinde otobüsü durdurdum.
Hızla giderken çimen gibi görünen o yeşillik, görüntüden ibaret bir göz boyamaymış.
Adamlar yolun iki tarafını resmen yeşile boyamış ve gelip, geçeni bir “güzel” kandırmış.
* * *

Tam 11 yıl önceydi.
İZFAŞ Genel Müdürü sıfatıyla Kültürpark’a adım attığımda, ilk yaptığım ilk işlerden biri; yeşil alanlarında dikili olan “Lütfen çimlere basmayın” tabelalarını kaldırmak oldu.
Yetmedi.
Yeni tabela siparişi verdim.
Onların üzerinde ise şöyle yazıyordu:
“Lütfen çimlere basınız.”
Rahmetli Ahmet Piriştina’ya söyledim, ne yapmak istediğimi.
“Aman” dedi:
“Bunları önce Kordon’da kullanalım.”
Malum.
O tarihlerde Kordon yeniden yaratılıyordu.
Sonrasını pek hatırlamıyorum doğrusu.
Tabelalar Kordon’a kondu mu?
Konduysa, yerinde duruyor mu?
Ama fiili durum ortada.
İzmir halkı, Kordon boyunda yeşil dokuyla kucak kucağa.

* * *
Bir Hıdrellez günü, anılarımı tetikleyen sebebe gelince...
Bir haber okudum.
Haber, İstanbul’daki Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ni konu alıyordu ve başlığı da şuydu:
“Bu parkta çimlere basmak serbest.”
Belli ki, haberi yapan arkadaşlar, gördüklerine inanamamışlar.
Ve TEMA’nın kurucularından Ali Nihat Gökyiğit’in vefat eden eşi Nezahat Gökyiğit anısına oluştuduğu bahçenin müdürü Prof. Dr. Adil Güner’e “Yeşillik alanlarda ‘Çimlere basmayınız’ yazısı görürüz ama bahçenizin birçok yerinde tam tersine ‘Çimlere basabilirsiniz’ yazıyor” diyerek, şaşkınlıklarını aktarmışlar.
Prof. Güner de “Ben nerede bir yeşillik görsem onun üzerinde yatayım yuvarlanayım hissi oluşuyor, çimenlere niye basılmasın ki?” diye seslendirmiş; herkesin kendine sorması gereken soruyu!

Minik bir ihtimal!
KONSENSUS, Metropoll, Andy-Ar, USADEM, ANAR, GENAR ve daha ne kadar araştırma şirketi varsa; hepsinin yılbaşından bu yana yaptığı 34 seçim anketinin ortalamasını çıkarmış “aktifhaber.com” sitesi.
Tablo şöyle:
AKP: 46,95
CHP: 26,55
MHP: 11,85
BDP: 5,81
DİĞERLERİ: 8,84
Geçen gün yazdım.
Şu an için, bu tablonun tersyüz olma ihtimali var mı?
Yok.
Peki.
Kalan 36 gün içinde olabilir mi?
İzmir’de Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonun yarattığı havanın bir benzeri ülke çapında yaşanırsa... Örneğin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, CHP hakkında “kapatma davası” açarsa...
Olabilir.

Tek karelik kanal projesi!