RAHMETLİ babam vaktiyle çok uğraşmış, aile şeceresini çıkarmıştı.
Hayatında şecere görmemiş olanlar için, kabaca bir resim çiziktireyim:
Bir ağaç tasavvur edin.
En kocamanından.
En dallı budaklısından.
Şecere de böyle bir şey.
Kaç parçadan oluştuğu, hesaba kitaba gelmez.
Gövdenin ana dalları, o dallardan fışkıran yüzlercesi, binlercesi; üzerlerinde on binlerce yaprak.
Ama bu öyle bir ağaç ki, yüzyıllar boyunca dallarına, yapraklarına konan her kuştan, her kelebekten bir şeyler almış, onlara bir şeyler vermiş.
Meselâ biz, Karaman Türklerindenmişiz.
Osmanlı tarafından Rumeli’ye sürgün edilmişiz.
Anne tarafından ise bildiğim Arnavut olduğumuz.
Anneannem Piriştineli idi.
Eşimin ailesinde ise ciddi bir Çerkez damarı var.
Bunlar, bildiklerim...
Ya bilmediklerim?
* * *
Bilmem kaç göbek önce çok ama çok büyük dedelerimden biri, ihtimal o ki, bir Kürt kızıyla evlenmiş olabilir.
Onun kızı, bir Boşnak gence kaçmıştır belki.
Onların oğlu, bir Gürcü aileye neden damat olmuş olmasın?
Araya bir Kazak veya bir Arap ya da bir Çingene’nin...
Ve hatta bir Rum’un, bir Ermeni’nin karışmadığı; nasıl kanıtlanabilir?
Velhasıl binlerce yıl öncesinden gelen ve her nesilde yeni genlerle, yeni renklerle bezenen devasa bir yumağız.
Sorarım:
O zaman ben kimim?
Aynı durum mutlaka eşimin ailesi için de geçerli.
Çerkez, Kırgız, Özbek veya Laz, Tatar, Bulgar...
Kim bilir kimler gelip geçti, kuşakların arasından.
Yine o zaman...
Dibimizi kaşıyıp, duranlara sorarım:
Ben kimim, biz kimiz?
Son çare, Obama!
ÇEŞMELİ turizmciler, yılan hikâyesinden dinozor romanına dönüşen ecrimisil sorunu için Ankara’ya gittiler.
Çaldıkları kapılardan birinin üzerinde de, “Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay” yazıyordu.
Sayın Bakan, yüzünden eksik olmayan tebessümle karşıladı konuklarını.
Ama sesinde bir tuhaflık vardı:
“Arkadaşlar, Maliye Bakanlığı ile konuyu görüşmeme ve devreye girmeme rağmen bir sonuç elde edememiş olmanın üzüntüsünü yaşıyorum. Bundan sonra İzmirli bakanların ve milletvekillerinin desteğini almalısınız. Sorun yine çözülmezse Başbakanımızla görüşmelisiniz. ”
Şeytanın avukatlığını yapar ve “Ya Başbakan da, kapıyı gösterirse” dersek...
O zaman “iç siyaset yolu” tükenmiş demektir!
Ve demektir ki:
Çeşmeli turizmcilerin Obama’ya kadar yolu var!
Tek karelik yatak