Bakanlara şöyle bir baktık!

POMPALARDAN yağ fışkırıyor.  Efendim, neymiş? “Dünya basınının ‘Türkiye’nin Kissinger’ı’ adını taktığı Davutoğlu...”
Laf iddialı:
Dünya basını.
Aklıma önce New York Times, Washington Post, Le Figaro, Financal Times, Bild falan geliyor ama hadi geçin onları...
Varsayın ki dünya basınını; Almanya’dan Abendzeitung, ABD’den The Buffalo News, Avustralya’dan Armidale Express, Fransa’dan Nice Martin, Mısır’dan Shabab Misr gibi, adı pek bilinmeyen gazeteler temsil ediyor olsun!
Acaba bu gazetelerden teki dahi, Dışişleri Bakanı Davutoğlu için “Türkiye’nin Kissenger”ı demiş mi?
Hoş.
Dese ne olur?
*   *   *
Pompacıların yağ stoku, Türkiye’nin 10 yıllık ihtiyacına yetecek kadar fazla olmalı ki, fışkırtıp duruyorlar:
“Yunan basını da Babacan’a, ‘Ekonominin çarı’ sıfatını verdi. ”
Yunanistan kim oluyor, efendiler?
“Çar” sıfatını yakıştırmak...
Ancak ve sadece Rus basınına yakışır!
Ve Kabine’nin AB’den sorumlu bakanı EB de, yağı mazota çevirip, basmış gaza:
“İddia ediyorum, eğer her Avrupalı 3 saatliğine İstanbul’a gelse, AB üyesi oluruz...”
Sayın Bağış; yetki sende, güç sende, imkân sende.
Öyleyse...
Baz gaza Egemen, bas gaza!
*   *   *
Bakanlar Kurulu’nun iki üyesi dışında, eskisiyle yenisiyle hepsi için iyi kötü bir şeyler yazıldı.
Ama ikisi de İzmir Milletvekili olan Devlet Bakanı Mehmet Aydın ile Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül hakkında neredeyse tek satır çıkmadı.
Ne dersiniz...
Bu manzara, başarılı olduklarına mı alâmet; yoksa medyanın kayıtsızlığı “ha varlar, ha yoklar” anlamına mı delâlet?


Geziler başladı
YEREL seçimler 29 Mart’ta yapıldı. Aradan bir ay geçti geçmedi, geziler başladı.
Buca Belediyesi, 14 milyon liralık borcun belki de kendilerini kamçılamasından sınırlarına sığamadı ve yerel yönetim seminerine katılmak için, 19 meclis üyesi ve belediye çalışanı  ile soluğu Kıbrıs’ta aldı.
Eh araya 1 Mayıs tatili de girince, biraz seminer, biraz tatil; umarım iyi gelmiştir Bucalı arkadaşlara.
Merakımı hoş görsünler ama bilumum seminerler için gayet ferah ve hafiften tatil hissi de veren, meselâ Buca Gölet gibi bir tesis varken ellerinin altında, şart mıydı gitmek Kıbrıs’a?
Belediyecilik dersi almak için ille de bir yere gidilecekse...
Barselona’ya gidin, Milano’ya gidin.
Hiç değilse, gittiğinize değsin!


Tek karelik merak