Tablo aynı. Yıllardır değişmiyor. 2009 yılında düzenlenen 154 planlı yolsuzluk operasyonundan 61’i sağlık sektörüne yapılmıştı.
2010 yılında 155 operasyon yapıldı, ilk sırada yine sağlık hizmetleri vardı.
Mali polisin geçen yıl gerçekleştirdiği 207 operasyondan 62’si bir kez daha sağlık sektörünü hedef aldı.
143’ü kamu görevlisi olmak üzere 571 kişinin gözaltına alındığı bu operasyonlarda, 34’ü kamu görevlisi olmak üzere 152 kişi tutuklandı.
Neden acaba?
Böyle bir soru dahi abesle iştigal olsa da, cevabı herkes duysun, bilsin bir daha:
Para.
Çok para!
Her yıl sağlık harcamaları katlanarak artsa da, gelişmiş ülkelerin çok gerisindeyiz hâlâ.
Meselâ...
ABD’de kişi başına 7-8 bin dolar sağlık harcaması yapılıyor yılda.
İsveç ve İngiltere’de bu rakam 3 bin dolar civarında.
Türkiye’de ise bin doların epey altında.
Olsun.
Türkiye, 45 milyar lira sağlık harcaması yapacak 2012 yılında.
Her koşulda 45 milyar lira...
Çok para.
Varsayın ki kurulan binbir yolsuzluk tezgâhıyla bunun yüzde 10’u hiç ediliyor.
Ne yapar?
4,5 milyar lira.
Ya bu oran yüzde 10 değil de, yüzde 20’yse ve hatta yüzde 30’sa...
O kadar para başka nerede var?
Çalınacak para çok olunca, şeytanın aklına gelmeyecek işler yapılıyor.
Bazıları fazla zahmete bile girmiyor hatta.
Bir kadın, aynı hastanede, aynı yıl içinde 10 defa doğum yapar mı?
Türkiye’de bu mümkün.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar her fırsatta “yolsuzlukları önlemek için yeni çarelere başvurduklarını” söyleyip, duruyor.
İşi zor.
Onun için SGK Başkanı’na yardımcı olmak gerekiyor.
Bunun da en kestirme yolu:
Alo 170
Gördüğünüz, duyduğunuz, bildiğiniz bir şey varsa, hiç durmayın; arayın, şu Alo 170’i Allah aşkına.
Vay gidene, vah kalana
Neye benzer “155’lik top atış aracı” bilmem.
“Ateşlenmesi sırasında kazai basınç” nasıl meydana gelir, hiç bilmem.
Ama bilinen. . .
Ak Parti Kulp İlçe Başkanı’nın PKK militanları tarafından kaçırılmasının ardından başlayan operasyon sırasında, “155’lik top atış aracı, ateşlenme sırasında kazai basınç” ile patladı.
İşte bu patlama, şimdiye kadar girdiği kim bilir kaç çatışmadan sağ kurtulan ve hatta iki yıl önce Shortland marka zırhlı aracın altında kalmasına rağmen hayata tutunan özel harekât polisi 40 yaşındaki Akın Bayram’ı; eşi Filiz’den de, 40 günlük oğlu Yiğit Efe’den de kopardı.
Ve Tayfun.
Bir de Tayfun vardı.
Bayrağa sarılı tabutun içinde yatan babasının yanından ayrılmayan Tayfun.
Gelin de anlatın şimdi “terörü, PKK’yı, 155’lik top atış aracını” Tayfun’a!
Tek Karelik Baba-Oğul