Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Aradan yıllar geçti ama o seçim afişinde yazan satırları hiç unutmadım:
“Bir oy, bir milletvekili. Bir milletvekili, iktidar demektir.”
Hazır olun.
Önümüzdeki genel seçimde bir oy, gerçekten çok değerli olacak yine.
Bir oyla, bir milletvekilliği kazanılabilecek.
Bir milletvekilliği ile iktidar değişebilecek.
Bu gerçeğin ışığında...
Bir acı gerçeğin üzerinde durmak gerekiyor.
Maalesef.
Acı ama gerçek.
Ülkemizde insanlar, sadece siyasi partilerin programlarına, kadrolarına, adaylarına bakarak oy vermiyor.
Günlük heyecanlar, kızgınlıkları da geçin.
Oranı nedir, bilmem ama en azından “ciddiye alınacak” bir kesim için, seçim öncesinde “dağıtılan şeyler” de önem taşıyor.
“Dağıtılan” sözcüğü, bir “şifre” tabii.
Şifreyi çözmek isteyenler...
Bunun yerine ister “rüşvet”, ister “avanta”, ister “hediye”, ister “bağış”, ister “promosyon” der!
* * *
Ya “şeyler” ne?
İşin o faslı, yazmakla bitmez.
Don, gömlek, entari...
Makarna, bulgur, un, şeker, margarin...
Odun, kömür, mazot...
Bulaşık makinesi, televizyon, buzdolabı...
Hatta isteyene “imam nikâhlı eş” verildiğini bile duymuştum bir keresinde!
Geçin bunları.
Çünkü devir değişti.
Uluslararası pazar araştırma şirketi Millward Brown’un Türkiye’de yaptığı “Tüketim ve Satın Alma Eğilimleri” araştırmasında ortaya çıkan önemli bulgular var.
İkisi çok önemli:
Bir: Katılımcıların yüzde 25’i, ekonomik anlamda “iki yakasını bir araya zor getiriyor” ve gıda ürünleri almak için bile zorlanıyor. Sadece yüzde 7’lik bir kesim lüks tüketim ürünlerini satın almakta sıkıntı yaşamıyor.
İki: Gıda ürünleri satın almak için bile yeterli maddi güce sahip olmadıklarını belirtenlerin yüzde 91’i, cep telefonu sahibi.
Demek ki...
Don gömlek veya un ile şeker kimsenin umurunda değil.
“Televizyon” vereyim desen, tüplüsünü kim ne yapsın; herkes plazma ister.
İyisi mi, dağıtın kontörleri bedava...
Toplayın oyları çuvalla!

Haberin Devamı

Tek karelik ziyafet!

Al ‘alo’yu, ver oyu

İzmir’e gelmese de olur
Kemal Kılıçdaroğlu İzmir’e gelmekten vazgeçmiş.
Doğru karar.
CHP’nin İzmir’de tek derdi, AKP ile arasındaki yüzde 30’luk farkı korumak.
Oysa Güneydoğu, sadece Türkiye’nin değil, CHP’nin de kanayan yarası.
Kemal Kılıçdaroğlu birkaç ay bölge illerini harman yerine çevirmeli.
Eğer çabası işe yararsa...
CHP oralarda AKP’yi, hatta BDP’yi sallarsa...
İzmir’e zafer turu atmaya gelsin seçimden sonra!
Ve tabii ilgiye muhtaç başka iller de var CHP hesabına.
Meselâ...
Konya, Malatya, Kütahya, Sakarya.
Meselâ...
Osmaniye, Rize, Niğde, Gümüşhane, Kırıkkale.
Velhasıl Kılıçdaroğlu’nun nefesi yetse bile...
Gezmekle bitmez Türkiye.