BÜTÜN partilerin, tüm ilçelerdeki aday listelerini görene ve ayrıntılı biçimde değerlendirme fırsatı bulana kadar; önümüze konanla yetinmek zorundayız.
Memleketteki demokrasinin ahval ve şereati, giderek bir ‘şeriat’ veya ‘monarşi’ düzenine dönüşüyor.
Sözüm ona halk, üstelik yerel düzeyde kendini yönetecek insanları seçecek ama bugün itibarıyla seçime 1 ay 10 gün kalmasına rağmen; kim kimdir, kimse bilmiyor!
Neyse.
Aklı başındaki canları bezdiren bu bozuk düzenin, bir gün düzeleceği umudunu, yüreğimizde taze tutarak; listeler hakkındaki ilk izlenimimi, sizlerle şöyle paylaşabilirim:
CHP’nin İzmir listelerinin, o malum ve meşum Tayland gezisine duyulan Genel Merkez öfkesinin gazabı ile şekillendiğini herkes kabul ediyor.
Ölçü buysa, yani geziye katılanlara ceza kesilmişse; parti buyruğuna uyup, gitmeyenler de, ödüllendirilmeliydi. Ankara’dan talimat gelince, havaalanından dönen Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ gibi!
Görebildiğim kadar, esen kasırgadan kendini sadece, geziye katıldığı halde yeniden aday olan, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ kurtarabildi. Adayların neredeyse tamamını tanımıyorum. Kusurun bir bölümü bende olabilir. Ya geri kalanı?
Beni mutlandıran isimler de elbet var. Örneğin Buca’da Levent Köstem’in, Karşıyaka’da Coşkun Süer ile Rıfat Özer’in, Bornova’da Mustafa Kundakçı’nın, Balçova’da Saim Katırcıoğlu’nun ilk sıralarda yer alması hoşuma gitti.
* * *
Ak Parti listelerinde ise İsmail Yılmaz’ın başına geleni ise biri çıkıp, anlatmalı.
Gelenek ise gelenek.
Sadakat ise sadakat.
Üstelik adam, son ana kadar İzmir İl Genel Meclisi Başkanı.
Ama listede yok.
Neden?
26 Nisan 1977 tarihinde Alevilerin partisi olarak bilinen, Türkiye Birlik Partisi’nden ayrılarak CHP saflarına katılan ve aynı yıl yapılan yerel seçimde İzmir Belediye Meclis üyesi olan Kurtcebe Noyan’ın, bu kez Çiğli’de Ak Parti listesinin ilk sırasında yer alması da, kayda değer bir olay.
Ak Parti’deki sevimli tercihlerden biri de, eski kadın kolları başkanı Gülsüm Satoğlu’nun, Karabağlar’da birinci sıradan aday yapılması. Kendisi, Cumhurbaşkanı Gül’ün dayısının oğlu ile evli. Hiç dert değil. Çünkü her makamı rahatlıkla doldurabilecek, hoş ve zeki bir hanımefendi olduğunu biliyorum!
Sırrı Aydoğan’ı kutluyorum
BORNOVA Belediye Başkanı Sırrı Aydoğan, bu seçimde Bornova Belediye Meclis üyesi adayı; tıpkı, geçen seçimde olduğu gibi.
Tarih tekerrür ediyor, desem, olmaz.
Etseydi, Aziz Başkan’ın da, tekrar Bornova Belediye Başkan adayı olması gerekirdi!
Tabloyu, Aydoğan açısından tenzil-i rütbe olarak değerlendirenler çıkacaktır.
Hemen ve açıkça, ben de onlara karşı çıkıyorum.
Sayın Başbakan’ın diyemediği gibi:
Eşek ölür, kalır semeri.
İnsan ölür, kalır eseri.
Hiç kuşkum yok:
Sırrı Aydoğan gösterdiği olgunlukla ve üstelik sağlığında, demokrasimize yeni ve güzel bir eser kazandırdı.