Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Deprem oldu, bitti... Gerçekten “oldu bitti” diye bakılıyorsa eğer, daha “olup bitecek” çok şey var demek!
Hemen söylemeliyim ki:
Van’daki deprem haberinin duyulmasıyla birlikte memleketin dört bir yanında neler yaşandığına dair yeni bilgiler gelmeye devam ediyor.
“Bir dokundum, bin ah işittim” demiştim ya.
İşte o “ah” seslerinden biri daha:
“AFAD başkanlığı telefon ederek sadece ‘sırt çantanızı alın ve hadi çıkın’ demiştir. Van’da adama sormazlar mı ‘sen araç makinen olmadan niye buraya geldin’ diye... Tabi biz denileni yaptık ve 25 kişi havaalanına gittik, gece 01:30 uçağı ile uçtuk ve sabaha karşı 04:30’da Erciş’teydik. Bir otobüs verildi şahsi eşyalarımız içinde, bizler enkaza elimiz boş ta olsa koşarak gittik.
11 kişi ile araç ve malzemelerimiz karayolu ile gelecek dediler. Bu sevk ve idare tamamen AFAD tarafından yapılmıştır. Biz 25 kişi başka ekiplere yanaşarak ‘ortak çalışalım’ dedik ve 2 gün boyunca dur durak demeden canlıları aldık. Bu zorlu mücadelede bittiğimiz noktada müdürümüz araç ve malzemelerimizle yetişti ki, bize çadır yatakhane ve yemekhane ile destek oldu. Akşam ilk kez sıcak yemek yedik, çay içtik, kendimize geldik ve toplamda 36 personel ile 3 ekibe ayrılarak vardiyalı olarak çalışmaya devam ettik.”
* * *
Yurdun bir köşesinden “hadi” talimatıyla Erciş’e koşan ama birkaç gün aletsiz edevatsız çalışan bu grup, 8 günün sonunda enkaz altından 6 kişiyi canlı kurtarmayı başarmış.
28 insanımızın da cansız bedenini çıkarmış.
Gel de dertlenme şimdi?
Eğer onlar ve diğer gruplar “tam tekmil” yola çıksalardı, sonuç değişir miydi?
Bu sorunun “tek cevabı” var.
Benzer soruların sorulmasını önlemek için önce “afete hazırlık ve krizi yönetme” sisteminin değişmesi şart.
* * *
Sivil Savunma Genel Müdürlüğü’nün yerine kurulan ve doğrudan Başbakan’a bağlanan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) deve mi, kuş mu olduğuna karar verilmesi gerekiyor hemen.
Yurdun her köşesinden yükselen feryat aynı.
Sivil savunma ekipleri şaşkın, kızgın, öfkeli ve çaresiz.
Önce onları düştükleri “boşluktan” çıkarmak lâzım!
Üzerlerindeki üniformadan ellerindeki kazmaya, eğitimlerinden tatbikata, özlük haklarından emir komuta zincirine kadar her şeyi yeni baştan düzenlemek kaçınılmaz.
Ve tabii merak ediyor insan:
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na işin ehli, kimliği ve kişiliği ile güven veren, bir kriz anında “tam yetkiyle” donatılmış bir “başkan” bulmak için, acaba daha kaç deprem bekleniyor?



İzmir erkeği


Gerekirse aç gezer ama şık gezer.
Uyanıktır, askerde en arazi işleri kapar.
Basmane’de berduş, Kordon’da cankuştur.
Sünnetten önce mutlaka üstü açık Cadillac’la veya faytonla şehir turu atar. Gitti mi, Ankaralılar gibi yerleşmez. Bir an önce dönmek ister.
Zarif adamdır çekirdek demez, çiğdem der; sabahları kahvaltısında bazen boyoz, bazen de gevrek yer.
Sinemaya tek gitmez... Gitse de tek çıkmaz.
Benjamin Button gibidir, yaşlandıkça gençleşir.
Yediği balıktan, tuttuğu takımdan, sevdiği kadından vazgeçmez... Dedi mi gelir... “Gidiyom” dedi mi gider.
Nereye giderse gitsin İzmir’i över ve elbet bir gün yine İzmir’e döner.
Ya ölüsü ya da dirisi!



Tek karelik VW


AFAD’a acil müdahale