Gençler çok önemli. Daha da gençler de önemli. Çocuklar yani. EXPO heyecanı önce onların kanını ateşlemeli.
Bu nasıl olacak peki, örneğin İzmir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nün düzenlediği yarışmaların adına “EXPO” sözcüğünü eklemek yeter mi?
Lafla peynir gemisi yürüseydi...
Belki!
Anlayacağınız “boş lafa” gerek yok.
İzmir’de öyle bir proje uygulanmalı ki, her yeri sarıp sarmalasın.
66 aylık bebelerden, üniversitelerin son sınıfında okuyan gençlere kadar herkesi kucaklasın.
Malum.
Düzen değişti.
“4+4+4” namıyla maruf, henüz kimsenin çözemediği bir bilmece var ortada şimdi.
Bu durumda sanırım “4+4” kapsamındaki okullarda yeni bir “kol” kurulmalı hemen.
“Sağlık Kolu-Trafik Kolu-Temizlik Kolu” gibi, “EXPO Kolu” oluşturulmalı.
Her sınıfta bir EXPO Kolu Başkanı, her okulun bir EXPO Temsilcisi olmalı.
Üçüncü “+4”ler ile üniversite ve yüksek okullarda ise birer “EXPO Kulübü” hayat bulmalı.
Yine her lisenin ve her fakültenin öğrenciler tarafından seçilecek EXPO temsilcileri, önderlik yapmalı arkadaşlarına.
İzmir’in EXPO hedefleri, EXPO’nun anlam ve önemi, 2020 yılında EXPO İzmir’de düzenlenirse nelerin olacağı, bu değişim ve gelişimin topluma nasıl yansıyacağı... Daha ne varsa anlatılmalı o genç insanlara.
Ve sonuçta...
İzmir 66 aylık bebeleri de, 20’li yaşlardaki genç kız ve delikanlıları da EXPO yolunda el ele tutuşmalı.
Hepsi bir araya geldiğinde neler olur, hayal edebiliyor musunuz?
Ben ediyorum.
Dünyanın gözü, kulağı İzmir’de olur.
Sadece Ege Üniversitesi’nde 50 bin, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yine 50 bin dolayında öğrenci var.
İzmir’deki öğrenci sayısı, sanırım 700 binden fazla.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kurumlarda iş kolay.
İzmir Valisi, EXPO gibi, onların da başı.
Neyse.
Tekrar soruyorum:
Böyle bir gücün harekete geçmesiyle yaşanabilecekleri, hayal edebiliyor musunuz?
Edemiyorsanız...
İzmir için EXPO, zaten bir “hayal” olarak kalmaya mahkumdur!
“Olmaz” diyemem!
Haziran, Temmuz, Ağustos... Eylül ayında aynı iddia ve ihtimal yine gündeme geldi:
“Ak Parti, Karşıyaka’yı il yapacak.”
Soruyorlar:
Olabilir mi?
10 Haziran 2012 günü yazdıklarım aynen geçerli:
“En azından ‘olmaz’ diyemem.
Yani cevabım:
Olabilir.
Yine yani...
Herkes hazırlıklı olsun.
Karşıyaka merkezli, Çiğli, Menemen, Foça, Aliağa ve Dikili ekseninde ve de dolayısıyla ‘coğrafi bütünlükte’ yeni bir il kurulabilir.
Böylece Ak Parti, zaten fazla iddialı olmadığı bu ilçelerden kurtulup, İzmir’de
seçimi kazanma şansını artırabilir.”