20 ZK 469 plakalı kamyon

Olay önce, fena halde canımı yaktığı için dikkatimi çekti. Kendimi Emir Çamurlu’nun yerine koydum.
Of.
Ailesinin yerine koydum.
Of. Of.
Hangi birine yanayım, bilemedim.
Emir Çamurlu kamyon şoförü.
20 ZK 469 plakalı kamyonuyla İzmir’den yola çıkıyor.
Yükünü Ardahan’a götürecek.
En son Çorum’a vardığında ailesiyle konuşuyor.
14 Temmuz’dan sonra ses çıkmıyor Emir Çamurlu’dan.
Aile meraklanıyor.
Her yer aranıyor, kayıp ilanı veriliyor.
Yok.
* * *
Tokat Niksar Karayolu Dönekse mevkii.
Karayolları ekipleri yol temizliği yapıyor.
Uçurumun dibinde bir kamyon fark ediyorlar.
İniyorlar, şoför mahalline sıkışıp, kalmış Emir Çamurlu’nun cesedini buluyorlar.
Ne oldu, nasıl oldu?
Meçhul.
* * *
Olayla ilgili başka bir ayrıntı var mı, diye için arama motoruna kamyonun plakasını girdim.
Varmış.
Fakat bu olayla ilgisi olmayan, çok daha esrarengiz başka bir olaya daha karışmış 20 ZK 469 plakalı kamyon.
Tarih, 2 Haziran 2007.
Sabaha karşı Afyonkarihisar-Dinar karayolunun 90’ıncı kilometresinde, İbrahim Anık yönetimindeki 20 ZK 469 plakalı kamyon, 34 ZD 6337 plakalı Toyoto Land-Cruiser marka ciple çarpışıyor.
Cipteki biri emekli polis, dört kişi ölüyor.
Cipin içinde ise 2’si ruhsatlı 4 silah, bu silahlara ait şarjör ve çok sayıda mermi ile esrar, biber gazı, değeri 100 bin dolardan fazla çek ve senet bulunuyor.
Tıpkı Susurluk’taki o malum ve meşum kazada olduğu gibi!
Zaten olay da gazetelere “2. Susurluk mu?” diye yansıyor.
(İlginçtir, Susurluk kazasındaki kamyon da, Denizli plakalıydı... )
* * *
Kazanın sonrasında bir başka olay yaşanıyor. Ölenlerden Turan Balık’ın cenazesine katılan Trabzonlu işadamı Nuri Günaydın’ın içinde bulunduğu otomobile ateş açılıyor.
Ya daha sonra?
O da meçhul!



Kardeşimiz Erzincan...


Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bu hafta sonu milletvekili seçildiği İzmir’de olacak.
Geçen hafta sonu ise memleketi Erzincan’da, İzmir’de yapılan 30 kişilik Eğin teknesinin Keban Baraj Gölü’ne indirilmesi törenine katıldı.
Ve burada, İzmir’de yaşayan insanların da duyması, bilmesi gereken bir konuşma yaptı:
“Bu tekne aslında İzmir’le Erzincan’ın kardeşliğini temsil ediyor. İzmir’e gider gitmez, ‘İzmir’de yapılan bu teknelerin biri hemen Erzincan’a gidecek’ dedik. Böylece Erzincan’la İzmir’in kardeşliğini, dostluk köprüsünü hem uçak seferleri ile hem de İzmir’den bu tekneyi göndererek başlatmış olduk. Böylece yurdumuzun doğusu ile batısını birbirine yaklaştırıyoruz, kardeş yapıyoruz.”
Bir başka şey daha var yapılan aslında.
Eskiden politikacılarla dalga geçmek için, denizi olmayan bir yerde nutuk atan siyasetçinin ağzından meselâ şöyle denirdi:
“Seçimde bana oy verirseniz, Erzincan’a deniz getireceğim.”
Şaka, gerçek oldu işte.
Yeter ki, su olsun bir yerde.
Deniz değilse bile, “Tek karelik gemi” fotoğrafındaki gibi, bir gemi geliveriyor Erzincan’ın Kemaliye’sine.



Tek karelik kardeşlik!