DEMİŞLERDİ... “Adalet Bakanlığı bürokratlarının, hakim ve savcılarla toplantılar yaparak, HSYK üyeliği seçimi için yargı üzerinde baskıyı artırdıklarını” söylemişlerdi.
Hadi bunu diyen, iktidarın hasım bellediği YARSAV’dı.
Ya iktidarın YARSAV’a karşı kurulmasına ön ayak olduğu Demokrat Yargı Derneği’nin dediklerine, ne demeli?
Pardon.
Haberiniz yok değil mi?
Referandumda AKP düdüğünü çalarken, malum medyanın manşetlerine konuk olan Demokrat Yargı Derneği’nin Genel Sekreteri Kemal Şahin demişti ki:
“Bugün birçok yerde yargı camiası şunu biliyor ki, Adana, Mersin, Antalya, Bursa gibi şehirlerde yüzlerce hakim savcının katıldığı yemekler düzenleniyor. Bunu çoğunlukla komisyon başkanları ve başsavcılar düzenliyor. Bu yemekler bakanlık bürokratlarını desteklemek için yapılıyor.”
* * *
Demokrat Yargı Derneği’nin Eşbaşkanı ve Beypazarı hakimi Orhangazi Ertekin’in sözleri ise daha vahimdi...
O da “Adalet Bakanlığı’nın kendi bürokratlarının da içinde olduğu listeyi seçtirmek için 2 bin kişiyle sahada çalışma yürüttüğünü ve hakim savcılar üzerinde baskı kurduğunu, bakanlık listesinin seçimi 10-0 kazanma ihtimali olduğunu” söylemişti.
Ve sonuç...
Bakanlık 10-0 galip.
* * *
Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Orhangazi Ertekin “büyük bir isabetle bildiği” seçim sonuçlarının açıklamasından sonra ilginç bir benzetme yaparak, sonucun hükümet için “Pirus zaferi” olduğunu belirtti.
Ardından da iddialı bir laf etti:
“Birinci gayri meşru yargı idaresi yıkıldı, ikinci gayri meşru yargı idaresi de yıkılacaktır.”
Yok beyim.
O biraz zor işte.
* * *
Referandum öncesi dile getirilen bütün korkular hızla gerçekleşiyor artık.
Ne trajiktir ki, referandumda “güya demokrasi adına” iktidara payanda olanlar da aynı hızla çark ediyor!
Ben asıl Osman Can’ı merak ediyorum.
İktidarın gülü, referandum kampanyasının bülbülü ve Demokrat Yargı Derneği’nin öteki Eşbaşkanı Osman Can “dut mu yedi” acaba?
Merak ediyorum.
O ne diyor olanlara?
Bize de bekleriz!
HİÇ kuşkum yok.
AKP kadroları genel başkanları tarafından verilen talimatı emir telakki edip, yollara düşeceklerdir.
Aynen Erdoğan’ın dediği gibi...
Mahalle mahalle, sokak sokak, köy köy gezeceklerdir.
Hedef belli:
Yüzde 42.
Dolayısıyla...
Bize de bekleriz!
Ne var ki...
O yüzde 42’nin ağırlıklı olarak “Anayasa paketinin Ak Parti’nin sivil diktatörlüğüne zemin hazırladığı” gerekçesi ile “hayır” oyduğu verdiği saptanmış AKP’nin yaptırdığı araştırmada.
Bu durumda...
“Gönlümüzü kazanmak” için gelirlerse eğer, “ne diyecekler” acaba?
En akıllıca yaklaşım bence şu olabilir:
“Artık yargı da emrimiz altına girdi. Kıpırdayacak yeriniz kalmadı yani. Onun için daha fazla direnmeyin, siz de kanatlarımız altına gelin.”
Tek karelik etkileşim!