Aah Urla ah!
Evimizin kraliçesini bi ikna etsem soluğu sende, güzel sokaklarında, denizinde alacağım ama nafile. Şimdilik kendimiz orada olamasak da, aklımızı sende bırakmaktan başka çaremiz yok, Güzel İzmir’in güzel beldesi Urla...
Önceki hafta, mini bir TV çekimi için Urla’ya gittim. Her zaman başı boş gezdiğim sokaklarını bu sefer peşimde bi kamerayla dolaştım. Dışarıdan bakınca “Amaan, ne var ki bunda” dediğim çekim işinin ne denli zor olduğunu bizzat yaşadım. Ne kadar yorucu olduğunu test edip onayladım.
Yok güneş gidiyor, yok yemeğin dumanı, yok kıyafetin, yok aynı yerden bi daha yürü, yok masanın üzerinde markalı bi şey kalmış...
Yahu arkadaş, bitmiyor derdi. Malum gezmek de kolay değil, acıkıyor insan haliyle. Çekim için uğradığımız yerlerden biri de Urla’nın en eskilerinden Şafak Lokantası. Daha kapıdan içeri girer girmez sizi karşılayan mis gibi yemek kokuları aklınızı başınızdan alıyor.
Lokantada öyle can çektirici kokular var ki, benim gibi gördüğünüz tüm güzelliklerden tatma huyunuz varsa, vay halinize. Neyse Allah’tan üç kişilik bir ekibiz de farklı farklı yemekler söyleyerek tezgâhtaki çoğu yemeğin tadına bakabileceğiz. İşte çekim bitti, sıra yemekte. Hızlıca tezgâhı süzüp veriyoruz siparişlerimizi. Aynı hızla da esnaf lokantalarının, eski ustaların vazgeçemediği ve benim de hiç vazgeçmelerini istemediğim mermer masalardan birine çöküyoruz. Daha oturur oturmaz yemeklerimiz yerini alıyor masamızda.
Tava enfes
Şafak Lokantası’nın şahane ustası İsmet Gecikmiş, mesleği babasından devralmış. 1974 yılından beri de işinin başında. Yemeklerini bugün hâlâ kendisi yapıyor. Tatlı sohbeti ve gülen yüzü ile gelen misafirleriyle tek tek ilgileniyor.
Masamıza gelen lahana sarma, kuzu etli şevketibostan pek güzel. Yalnız bir elbasan tava tadıyorum ki, gerçekten çok farklı. Bu yıl, Elbasan Tava’nın adını aldığı şehir Elbasan’da yediğimden kat kat daha güzel.
Ege’ye Elbasan’ı kendilerinin tanıttığını söylüyor İsmet Usta. Bizim sohbetimiz sürerken kocaman bir tabak kabakçiçeği dolması geliyor. Hemen ardından kabakçiçeği kızartması, güveç, zeytinyağlı taze fasulye. Tezgâh kalabalık anlayacağınız. Usta, sene boyunca neredeyse 500’ün üzerinde yemek çeşitleri olduğunu söylüyor.
Son lokmalarımızı ağzımıza atarken diğer yemeklerden söylememek için kendimizi zor tutuyoruz ekip arkadaşlarımla. Tezgâh o kadar albenili ki, buradan kilo almadan çıkmak imkânsız.
Tam kalkmak üzereyken usta “Mevsiminde oğlak ve kaburga dolmasına bekliyorum” diye kulağımıza fısıldıyor.
Sevgili ustam; ellerinize sağlık, illa o oğlak ve kaburgayı tatmaya geleceğiz...
Son olarak diyeceğim o ki, mermer masalardan vazgeçmeyin ve sizden sonra da sürsün bu lezzetli gelenek. Sağ olun, var olun...
Tel: (0232) 754 13 56
Hem yemek hem de müzik yaptık gençlerle
Genç aşçılarla balık serüvenimiz sürüyor. Bu hafta iki okul ziyaretimiz oldu. İzmir Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği’nin sağladığı balıkları yüklendik yine ve bu kez ilk olarak İzmir Konak Beştepeler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde aldık soluğu. Geçen yıl da gelmiştik bu okula. Gerçekten şahane geçmişti balık muhabbetimiz. O öğrenciler mezun olmuşlar. Yine pırıl pırıl gençler almış ağabeylerinin yerini. Pürneşe yaptık hem sohbeti hem de yemeklerimizi. Dersin sonunda bize bir de müzik ziyafeti sundu genç aşçı adayları. Öğretmenlerine ve genç aşçı adaylarına sonsuz teşekkürler.
Hepsi birer yıldız adayı...
Bilenler bilir, geç kalmak huyumdur. Ali Osman Konakçı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ndeki randevumuza hayatımda ilk kez erken geldim diye düşünürken aşçı adayı arkadaşlarım benden önce davranıp sınıflarında yerlerini çoktan almıştı bile. Yani yine geç kaldım anlayacağınız. Yine pek güzel karşılandık, harika balık muhabbeti oldu. Hele ders sonunda arkadaşlarımın benimle selfiler çekmesi, ne yalan söyleyeyim ara ara beni Tarkan moduna sokmadı desem yalan olur. Sevgili gençler; yolunuz açık, elinizin lezzeti bol olsun. Özkültürünüzün yemeklerini unutmadan yepyeni yemekler, markalar yaratın. Hepiniz birer yıldız adayısınız, bunu unutmayın. Biliyorum, siz bunu yapabilirsiniz.
Sevgili öğretmenlerimiz, arkadaşım Rahim Yurdakul’a ve bana birer teşekkür belgesi sundular sağ olsunlar. Ancak asıl teşekkürü kendileri hak ediyor. Teşekkürler sevgili öğretmenlerim, bravo çocuklar...
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024