Şimdi size “Ayşa” desem bana hemen “Boşnak Börekçisi” dersiniz değil mi?
Başınızı sallayıp “evet” dediğinizi duyar gibiyim.
E peki bana aynı soruyu sorsanız ben der miyim?
“Hayır demem!”
Neden mi? 1977 yılında göç ettik Bulgaristan’dan. İlk geldiğimizde İzmir Bornova Altındağ Koşukavak Mahallesi’nde oturduk 1.5 yıl.
Sonra kendi evimize geçtik. Çamdibi’nde tek katlı, kapısı tahta, perdelerinin her biri farklı ama “bizim” olan evde oturmaya başladık.
İşte tam bu zamanlar benim “Boşnak” kültürüyle, Ayşe ablalarla tanışmam.
Oturduğumuz mahalle bir göçmen mahallesiydi, hala da öyle. Bulgaristan göçmenleri, Boşnaklar, Arnavutlar “ep beraber” yaşıyorduk yani.
Sizin “Ayşa” diye bildiğiniz, Ayşe ablamlarla taa o zamanlardan tanışıyoruz. Kardeşleriyle aynı mahallede büyüdük.
Elbette meşhur “Boşnak Böreği” ile de tanışmam yine bu zamanlar.
***
Her Perşembe börek pişerdi Boşnaklarda. Perşembeleri iple çektiğimi hatırlıyorum.
Mahallemizde aynı yaş grubu çok çocuk vardı. Perşembe günleri öğlene doğru Ayşe ablalar ve diğer Boşnak akrabalar toplanıp börek açarlardı.
Öyle bir iki tepsi değil. Ben diyeyim sekiz, siz deyin on tepsi börek.
Börekler tepsiye yerleşir yerleşmez mahalle çocukları toplanır herkese birer tepsi emanet edilir, fırına yollanırdı.
Üzeri gazete ile örtülmüş börekler biz 8-10 yaşlarındaki veletlerin başının üzerinde Koşukavak Mahallesindeki “Eski Fırın”a giderdi.
Fırıncının verdiği saatte börekler alınır ve mahalleye getirilirdi. Böreklerin gelmesine yakın Ayşe ablanın annesi ve diğer akrabaları ayranları hazır eder, gelir gelmez tepsilerden ikisi mahalle çocuklarına dağıtılırdı.
İşte “Boşnak Böreği” buydu benim için.
***
Şimdi koca koca adamlar olduk. O şahane gelenekler pek kalmadı. Ama börek “Ayşa Boşnak Börekçisi” adıyla, Ayşe ablanın annesinden aldığı el ile Kemeraltı Abacıoğlu Han’da yolculuğuna devam ediyor.
Boşnak böreği canım çektiğinde soluğu Kemeraltı’nda alıyorum anlayacağınız.
Alsancakta’da yerleri var Ayşa Boşnak Börekçisi’nin ama ben Kemeraltı’ndaki yerlerini daha çok seviyorum.
Tamam lezzet aynı, değişen bi şey yok, fakat Kemeraltı başka bi yer.
Mantoculardan girip Kuyumcular sokağına oradan, Havra sokağının tatlı bağırtılarının arasından dolaşmayı seviyorum. Balıkçılarla, manavlarla pazarlık çok keyif veriyor bana.
Bu gezmeler yoruyor elbet insanı.
İşte tam bu anda rotamı Abacıoğlu Han’a çeviriyorum.
Oraya adım atar atmaz sanki vahaya gelmiş gibi oluyorum. Hızlıca iki kalem börek atıştırıyorum Ayşa’da.
Sonra kaldıysa eğer meşhur “kuru etli” kuru fasulye yiyorum. Ama ille de bi zeytinyağlı tabağı götürüyorum.
Kemeraltı koşuşturmacasında kuş sesleri, kaşık tıkırtılarında sessiz, sakin hem yemeğimi yiyor hem de gezeceğim yerler için enerji topluyorum Abacıoğlu Han’da.
Ve diyorum ki “annenin ellerini bi ömür sürdür, sen de el ver çocuklarına sürsün bu gelenek Ayşe ablam.”
Telefon: 0232 421 70 85
Kışlık yağlı biber
Biz göçmenler yağlı biber deriz bir çoğumuzun çubuk turşu dediğine.
Ben bi tarif edeyim siz de deneyin. Bakalım nasıl olacak.
Şimdi tam zamanı olan kapialardan (salçalık kırmızı biber) beş altı kilo alın. Standart boy kavanozlardan da 4 5 tane hazır edin. Hemen hemen bu biber 5 kavanoza tekabül eder.
Malzemeler:
4- 5 kilogram kapia biber
1.5 litre sirke
Yarım litre çiçek yağı
2 litre su
lBiraz maydanoz veya sapı
Sarımsak
Defne yaprağı
Tane karabiber
Kuru arapsaçı (turşu otu diye satılır)
7 yemek kaşığı Şeker 8 yemek kaşığı tuz
Sirke, su, çiçek yağı, tuz, şeker karışımınızı kaynatın. Kaynayan tencerenize kapiaları yarıya keserek veya bütün olarak atın 3 dakika kadar kaynasın, çok yumuşatmadan çıkarın. Kavanozların dibine önceden turşu otu, tane karabiber, sarımsak ve maydanozu dilediğiniz miktarda yerleştirin. Biberlerinizi kavanozlara doldurun. Kaynayan sudan üzerine sıcak olarak ekleyin ve kapakları kapatın. Konserveniz hazır. Afiyet olsun.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024