Geçtiğimiz senenin mayıs sonuydu sanıyorum. Yakın bir dostumla Denizli’den dönüyoruz. Eee arabadaki muhabbet tahmin ettiğiniz gibi tabii ki yemek.
Denizli’den çıkar çıkmaz acıktık nedense! Halbuki kahvaltımızı da sağlam yapmıştık.
Yola çıkarken arkadaşıma “mutlaka yerel gazoz alalım” dedim. Meraklıyım yerel gazozlara, birer ikişer topluyorum.
Çocukluğum gibi geliyor bana, mutlaka fazladan alıyorum eve, oğlum Efe ve Ebuş (eşim) tatsın diye.
Denizli çıkışında Zafer Gazozu alıyoruz 5-6 şişe, sonra biraz daha ileriden Can Gazoz’u da koleksiyonumuza kattık.
Sadece Ege’de 60 civarında farklı marka ile yerel gazoz üretimi varmış meğer!
***
Dedim ya arabadaki muhabbet yemek. Sırf adet yerini bulsun diye Yenipazar’da ikişer “yuvarlak” (küçük pide) yiyiyoruz.
Üç, beş tane daha yesek gider ama irademize hakim olup kalkıyoruz pideciden. (Pide Cumhuriyeti Yenipazar’ı sizlere ayrıca anlatacağım.)
Nazilli girişinde telefonum çalıyor. Arayan, senelerdir nar ekşisi aldığım Mehmet.
“Abi nar ekşim yeni buralara yolun düşerse alıver” diyor.
Doktor ayağımıza geldi deyip kırıyorum direksiyonu şehir merkezine. Bu arada yolunuz Nazilli’ye düşerse mutlaka Nazilli nar ekşisini alın, nar ekşisi tanımınız değişecek.
Mehmet’e giderken, bir anda pazaryerine dalıyoruz. Arabayı köşe bucak bir yere park edip kendimizi pazar kalabalığına bırakıyoruz.
Pazarcı bağırtıları arasında oradan oraya savrulup kan ter içinde tezgahlarda değişik şeyler ararken birden Karabıyık Amca çıkıyor karşımıza.
Pos bıyıklı tonton biri Karabıyık Amca. Nazilli Pazarı’nda gazoz satıyor. Hava sıcak, gazozcuyu görünce içimiz yanıyor. “Amca bi şişe gazoz” diyecek oluyorum; “Evlat bardakta satıyoruz” diyor. Şaşırıyorum!
“Hiç çeşmesinden gazoz içmedim bugüne kadar, ver bakalım birer bardak” diyorum. Hem gazozlarımızı içiyoruz hem de iki lafın belini kırıyoruz.
***
Karabıyık Amca 80’lere merdiven dayamış. Adı, Necati Kabakçı. 1960 yılından beri Nazilli’de gazoz satıyor. Kendisi yapıyor gazozunu. Basit bir makinesi var, iki çeşmeli.
Çeşmelerin birinden soda diğerinden şeker geliyor. Maharetle iki çeşmeyi birleştirip akıtıyor bardağa Karabıyık Amca ve işte gazozunuz hazır.
Görseniz etrafındaki çocukları, çocukların mutluluklarını şaşar kalırsınız. “Haftada bir pazara çıkar köylü, gazozumdan içmeden geçmez” diyor.
Cem Yılmaz’ın “İftarlık Gazoz” filmindeki arabanın kendi arabasından esinlenip yapıldığını anlatıyor. Aslında filmde küçük bir rol de alacakmış ama olmamış.
Karabıyık Amca’nın damadı da aynı pazarda gazoz satıyor. Gururla anlatıyor amca, “Marangozdu benim damat, evlendikten sonra ona da öğrettim işi. Marangozluğu bıraktı, senelerdir beraber gazozcuyuz” diyor ve ekliyor: “Kuruş kuruş kazanıyoruz parayı evlat, çocuklarımı büyüttüm, ev bark sahibi oldum bu işten, hep bu kuruş paralarla” diyor. “Bizden sonra yapmaz kimseler bu işi” diye sitem ediyor. Galiba haklı.
Karabıyık Amca ve damadı Ali Bey mesleklerinin son temsilcileri.
Şahane bir iş yapıyorlar. Bence sıcak yaz günlerinde insanların içini serinletmekle kalmıyor, yüreklerine de dokunuyorlar.
Bi perşembe yolunuzu düşürün Nazilli’ye, hem pazar gezin hem de gazoz için...
Aklınızda bulunsun
20 Mayıs 2017 Cumartesi günü Kuşadası’nda şahane bir festival var; 8. Giritliler Festivali.
“Fedo’nun Dükkanı” da orada. Girit Mutfağı’nın en güzel yemekleri sizleri bekliyor olacak.
Değerli dostum, akademisyen, belgesel yapımcısı Rahim Yurdakul ve bendeniz sizler için ot kavuracağız, sohbet edeceğiz Güvercin-ada’da...
Tüm Fedo’nun Dükkanı dostlarını bekliyoruz.
Soğan Dolması! Yok böyle bir lezzet!
- 4 -5 büyük baş soğan, dilediğiniz ve bildiğiniz gibi dolma harcı (kıymalı şahane oluyor)
- Birbuçuk yemek kaşığı biber salçası
- Soğanların iki tarafını kesin ve soyun. Tam ortasından yarım ay şeklinde bıçağınız ortaya gelecek kadar kesin. Kaynayan suya atın, soğan kat kat ayrılıncaya kadar kaynatın. Kaynayan soğanlar kabuk kabuk kestiğiniz yerden kolayca ayrılacaktır.
- İç harcınızı aldığı kadar soğanlarınıza doldurup dolayın. Resimde gördüğünüz şekli alacak.
- Salçanız ile önceden dolmanın üzerine koyacağınız suyunu hazırlayın. Salçalı suyu üzerine dökün, belki üzerine biraz daha su ekleyebilirsiniz. Kaynamaya başlayınca ocağı kısın, 40 dakika sonra dolmanız hazır. Ha tencerenin dibindeki bazı soğanlar accık yanabilir, sakın üzülmeyin dolmanızın lezzetine lezzet katar.
Afiyet olsun...
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024