Fedai Ünal

Fedai Ünal

fedonunal@gmail.com

Tüm Yazıları

Bizim gastronomimize en büyük ihanetimiz; kendi değerlerimize yokmuş, kötüymüş gibi davranmak. Lahmacun, çiğ köfte ve kokoreç, bunlardan birkaçına örnek. Uzun uzun, “Bu leziz tatlarımıza şöyle yaptık, böyle yaptık” diye anlatmayacağım. Aksine, kokoreçle ilgili geçen hafta İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde (İKÇÜ) Kokoreççi Baki’nin ustası ve sahibi Volkan Çolak’ın verdiği dersten söz edeceğim.

Kokoreç üniversiteli oldu

Volkan, “Abi, üniversiteye kokoreç dersine gideceğim” dediğinde “Ben de geliyorum” dedim. Üniversitenin Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü hocalarından Bükre Aslan, iletişime geçmiş Baki Usta’yla. Volkan da seve seve kabul etmiş. Geçen haftanın en güzel zamanlarını ustanın verdiği kokoreç dersinde geçirdim desem yalan olmaz. Volkan Usta, kokorecin sarımından saklanmasına, hijyenden kömürün nasıl yakılması gerektiğine, ateşin verimli kullanılmasından nasıl pişirileceğine, kokorecin nasıl kesileceğine dair her şeyi anlattı. Çocukların dikkati, derse olan ilgisi de harikaydı.

Haberin Devamı

Gençlere iş düşüyor

Volkan, 8 Kasım Dünya Kokoreç Günü’nü nasıl ilan ettiklerinden, global markaların bu günü dikkate almaya başladığından, bu ve benzeri çalışmaların, festivallerin gastronomiye olan katkısından söz etti. Dersine konuk olan ben, @gezginkereviz ve @bugunbiraradayiz da zaman zaman deneyim ve bilgilerimizi paylaştık gençlerle. Anlayacağınız, kokoreç artık üniversiteli oldu. En büyük dileğim ise, üniversiteden mezun olan gençlerin bu güzel yemeği daha ileriye götürmesi... Mesela, kız öğrencilerden birinin açtığı dükkândan kokoreç yemek istemez misiniz? Şahane olmaz mı? İKÇÜ’ye, bu daveti yapan Bükre Aslan hocaya ve Kokoreççi Baki Usta’ya kocaman bi alkış...