İnsan bir şeyi severken o anı mı, yoksa o şeyi mi seviyor karıştırıyorum bazen.
Tamam genellemiyorum. Ama söyleyin lütfen, olmuyor mu size de bazen böyle?
Yazımın başındaki gibi oldu benim Muhtar Amca’nın (Halil İbrahim Güleş) yeri Dayıoğlu Kasabı ile tanışmam.
Kaç yıl oldu hatırlamıyorum, bi gün abim Sedai dedi ki “Fedo Akhisar’da bi köfteci var, aynı bizim okula gittiğimiz kasaba Perperekte’ki gibi” (Perperek, Bulgaristan Kırcaali’ye bağlı bir kasaba)
Sekiz yaşına kadar Bulgaristan’da yaşadım. 2 yıl yatılı olarak Perperek kasabasında okudum.
Akşamları yemeğimizi okula yakın bir yemekhanede yerdik. Sonra ikişerli sıra halinde kasabayı tepeden gören yatakhanelere giderdik.
İşte bu yürüyüşlerde bir grup meyhanenin önünden geçerdi yolumuz. Tam restoranların önünden geçerken içeriden öyle bir köfte kokusu gelirdi ki anlatamam.
Bazen sıranın arkasında olan büyükler, para toplayıp alırlar, yatakhaneye getirirlerdi. Öyle güzel olurdu ki...
Ağabeyimin, okuduğumuz kasabadaki köfteyi hatırlatarak, Akhisar Dayıoğlu Kasabını önermesi bundan.
Dediğim gibi sevgili Okan Güleş ve İpek Güleş kardeşlerinin işlettiği Dayıoğlu Kasabı ile tanışmam böyle oldu.
O günden sonra da bir daha Akhisar’da başka yerde köfte yemedim.
Elbette Akhisar’da çok güzel köfte yapan yerler var. Ama benim sevdiğim tat bu.
İzmir’den Akhisar’a girişte Tütün Otel’den sonra ikinci lambalardan sola Zeytinliova tabelasından dönüyorsunuz.
Yaklaşık 3-4 kilometre sonra solda ‘Muhtarın Yeri Dayıoğlu Kasabı’ önünüze çıkacak.
Ben genelde kapıdan girer girmez köftemi, etimi söylüyorum.
İster porsiyon, isterseniz kilo ile veriyorlar ürünlerini.
Size tavsiyem ilk gittiğinizde köfteyle birlikte biraz da sucuk tatmanız. Enfestir!
Satın alacakları hayvanları hala çevre köylerden gidip kendileri seçiyorlar. Elbette muhtar amca hep işin başında.
Servis genelde hızlıdır Dayıoğlu’nda. Köfteden önce kişi sayısına göre salata gelir.
İçecek seçeneğiniz pek fazla değil. Kola, gazoz, ayran...
Şunu itiraf etmeliyim biz her seferinde köfteyi beklerken dayanamayıp bol zeytinyağı döktüğümüz salatanın suyuna banarken neredeyse doyuyoruz.
Ama salatanın üzerine, elbette ki şahane köftelerin hakkını da veriyoruz.
Ve her lokma da, burnuma gelen her kokuda Perperek kasabasındaki köftelerin tadı, kokusu geliyor aklıma.
Dedim ya, “Bu anı mı yoksa o şeyi mi seviyorum” aklım karışıyor.
Bu ara havalar soğuk. Hep deniz, hep deniz nereye kadar di mi ya, alın çoluk çombalağı yanınıza, ver elini Akhisar.
Ben Dayıoğlu Kasabı diyorum. Siz dilediğiniz yerde atıştırın bi şeyler.
“Okan, İpek. İyi bakın okurlarıma...”
Hadi ben kaçtım, size afiyet olsun.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024