Fedai Ünal

Fedai Ünal

fedonunal@gmail.com

Tüm Yazıları

Ah Özgür ah!

Herşey senin yüzünden, herşey!

Yahu arkadaş, akşamın bi saati “Abi hadi yarın sabah Akhisar’a gidelim” söylenecek laf mı yahu? Gidelim tabi, gidelim de böyle plansız, programsız nereyi gezeceğiz, ne yapacağız? Onca lezzet mekanının hangi birine uğrayacağız di mi ya!

“Amaaan abi hayatın neresi planlı Allah aşkına? İnsanoğlu plan yaparmış, kader oturduğu yerden gülermiş. Unutma!”

İşte böyle gittik Akhisar’a @bugünbiraradayız (Özgür Zümrüt) ve @travelandgourmets (Kutlu Özemrak) ile birlikte. Sabah erken vardığımız Akhisar’ı akşam geç saate kadar tavaf ettik desem yeridir. Şimdi size olabildiğince kısa anlatmaya çalışacağım mini lezzet turumuzu. Sonraki günlerde ayrıca uzun uzun yazarım. Hep köftesini biliriz Akhisar’ın. Çorbacılarını, katmerini, dondurmasını, kokoreçini, şambalisini pek bilmeyiz. Zeytin diyarı olduğunu biliriz de, aklımızda nedense hep köfte olur.

Haberin Devamı

Özcan Lokantası

Sabah olabildiğince erken vardık Akhisar’a. İlk durağımız Özcan Lokantası Şerif Özcan oldu. 1960 yılından beri işinin başında Şerif Amca. Harika kellepaça, ayak paça çorbası var. Her sabah saat 03.00’ten itibaren işinin başında. Oğluna el vermiş, onunla birlikte hazırlıyor çorbalarını ve diğer yemeklerini. Birer kellepaça eşliğinde iki kelam edip ayrıldık ustanın yanından.

Paçacı Muhammet Usta

Akhisar merkezdeki lokantasının civarında park yeri ararken görmüş Özgür’ü. Caddeden karşıya geçerken en tonton, en güleç haliyle karşıladı bizi. Tam bir Balkanlı Muhammet Usta. Ustayla iki gün geçirsem memlekette sanacağım kendimi. O derece. Yaptığı çorbayı öyle anlatı ki bize, ağzımız açık dinledik. Mesleğe 1972’de başlamış. 20 Nisan 1981’de de kendi dükkanını açmış. Oğlu Doğan’a el vermiş o da. Ama her gün dükkanda. “Müşterim beni görmezse olmaz” diyor. Muhabbete biraz da hüzün ekliyoruz bi ara. Balkanları, memleketi konuşuyoruz. Memleket hasretine çorba iyi gelir deyip birer paça içip kalkıyoruz. Nasıl karşıladıysa, öyle uğurluyor Muhammet usta bizi.

85’lik abide Yıldız Katmer

Bi kere şunu söyleyeyim. Katmer’in kırk çeşidini gördüm, yedim. Ama 85 yıldır hiç değiştirilmemiş bir katmer yemedim! Erdoğan Amca (Öncü) 85 yaşında. Babası Akhisar’da Çukur Meyhaneyi işletirmiş. O doğduğunda açmış bugünkü dükkanı. Esnaf lokantasıymış 1990’lı yıllara kadar. Katmer ilk günden itibaren lokantada hep olmuş. Sonra oğulları Nezih ve Nurettin Öncü sadece katmerciye çevirmişler. Biraz içi acımış ama “Olsun böyle de güzel oldu” diyor usta. Bayram, seyran hariç dükkana gelmediği gün yok Erdoğan Amca’nın. Öyle güzel sohbeti var ki, kesinlikle bi daha gideceğiz kendisine. Şair Eşref’le paylaştığı masanın muhabbetini dinleyeceğiz ondan…

Haberin Devamı

Saray Kokoreç’te dalak!

@bugünbiraradayız Özgür’ün bi takipçisinin ısrarı ile uğradık Saray Kokoreç Ali Yılmaz’a. İyi ki de uğramışız. Yoksa taş fırında pişmiş, lokum gibi dana kokoreç ve dalaktan mahrum kalacakmışız. Ali’nin ailesi aslında bağırsak ticareti ile uğraşıyor. Ali, beş yıl önce açmış dükkanını. Kuzu kokoreçi kömürde, dana kokoreç ve dalağı taş fırında pişiriyor. Size şu kadarını söyleyeyim, lokum gibi bir kokoreç yedik. Ayrıca bugüne kadar bir dükkanda satıldığına şahit olmadığım, kokoreç ile birlikte pişen şahane dalak tattık. Bravo Ali, ellerine sağlık…

Haberin Devamı

Köfte Ahmet eski usta

Ara sokaklarda, mezar levazımatçılarının karşısında minik bi dükkan Köfte Ahmet’in dükkanı. 7 yıl öncesine kadar Ramiz’in ustalarından biriymiş Köfte Ahmet. Dükkanın tabelasında dikkatimi çekti ismi. Köfteci Ahmet değil de, Köfte Ahmet yazıyordu. Neden böyle deyince “Böyle tanır beni Akhisar, çoluk çocuk böyle seslenir” dedi. O da oğlu Ahmet’e (Özer) el vermiş. 7 yıldır bu küçük mekanda Akhisar köftenin hakkını vererek yapıyorlar işlerini.

Piramit Dondurma

Macit Tepeköylü. Aslında o bir asker emeklisi. Ailesinde de tek bir dondurmacı yok. Ama Akhisar’da dondurma denince herkes Piramit Dondurma diyor, başka bi şey demiyor. 1994’te dondurma ustası olan bir otakla başlamış işe. Ortağı dondurma yaparken izleye izleye öğrenmiş işi. Bi gün ortaklık bitmiş. Asıl iş o zaman başlamış. Bugünkü lezzete ulaşmak hiç kolay olmamış. “İşin kaidesi denemek, çok çalışmak ve her denemeyi not almak” diyor Macit Usta. Bi de “Doğallığı bozmayacaksın, dondurmanın isteğine kulak kabartacaksın, işin hakkını vereceksin” diyor. Onca yemeğin üzerine limonlu dondurması içimizi ferahlatıyor Macit Usta’nın. Yalnız tam askerlik muhabbeti başlamışken yarım kalıyor sohbet. Ee demek ki bi daha gideceğiz Piramit’e. Muhabbet yarım kalmasın di mi?

Acı kahve

Şaka şaka, doyduk tabii de, asıl ustaların muhabbetine doyamadık. Samimiyetine doyamadık. Ustaların onca yaşına rağmen büyük bir disiplinle işlerinin başında oluşuna hayran kaldık. Dönüş saati geldiğinde Özgür, “Abi Akhisar Lokantacılar Odası Başkanı Pınar Güney aradı, acı bi kahve ikram etmek istiyor” dedi.

Elbette davete icabet şart. Hem Türkiye’nin tek hanım Lokantacılar Oda başkanı davet etmiş. Gitmemek olmaz. Bu arada Pınar Hanım’ı aklımda nasıl bir yere oturttuysam, tanıştığımda çok şaşırdım. Herhalde bugüne kadar gördüğüm en ufku açık ve vizyon sahibi başkan kendisi.

Bi kahve içiminde o kadar güzel, o kadar çok şeyden sözettik ki, yazsam bu sayfa yetmez. Bi dahaki gezimize kendisi de eşlik edecek. Son söz, Biz Akhisar’a doyamadık!