Erkan Sevinç

Erkan Sevinç

drerkansevinc@gmail.com

Tüm Yazıları

Firmasının adından dolayı ona herkes “Bayan Seyahat” diyor. Ama ben “Tur Babaanne” diyorum. Torunlarına, hele büyük torunu İrem’e o kadar düşkün ki. Her sabah onu okul servisine bindiriyor, akşamları erken çıkıp servisten alıyor. Haftada iki gün tenise, iki gün baleye gidiliyor. Haftada bir gün piyano dersi için hoca eve geliyor, onun başında oluyor.
Kendi çocukluğunda yapmak isteyip de yapamadıklarını torununun yapmasına fırsat yaratıyor. Beraber yurt dışı turlara çıkıyorlar. Sadece torunlarına iyi bakmıyor, çok güzel turlar da düzenliyor Nurgün Üçler.

Haberin Devamı



Onun adı: Bayan seyahat

Önce bankacılık
Lady Travel İzmir’den direkt aktarmasız geziler yapıyor. Bu sene THY ile çok büyük anlaşma yapıp 10 bin koltuk almışlar. Parasını peşin peşin ödeyince de uygun fiyatlarda turlar düzenleme imkanları olmuş. Tur fiyatları 299 Euro’dan başlıyor. Erken rezervasyonlarda yüzde 50’ye kadar varan indirimler söz konusu.
Nurgün Üçler, hukuk okumuş ama bankacılığı tercih etmiş. 40’lı yaşlara merdiven dayamışken de işi bırakıp turizme soyunmuş. Önce sahiplerinin birkaç hafta kullandıktan sonra kapattığı yazlık evleri belli standartlara getiripyabancılara kiraya vererek başlamış. Ev kiralama işini bitirmek zorunda kalmasının nedeni taleplerin otellere kayması.
Sonra Ege’ye Rusya ve Ukrayna’dan her hafta 3 uçakla turist getiriyor. Hatta bu turistleri daha iyi ağırlayabilmek adına Çeşme’de bir otelin işletmesini de üstleniyor. Sadece yaz aylarında çalışmak onu kesmeyince bu kez yurt dışı tur işine girişiyor. Ve bu turlar öyle tutuyor ki, geziden dönenin ilk sorusu “şimdi nereye gidiyoruz?” oluyor.
Alsancak ve Karşıyaka Lady Travel bürolarında 25 çalışan var. Nurgün Üçler’in elektronik mühendisi oğlu ve gelini de işin başında. Oğlan plan proje yaparken, gelin rezervasyonlar ve rehberlerle ilgileniyor.
Aile Narlıdere’de aynı bahçenin içinde iki evde oturuyor. Sev’de okuyan İrem, genelde babaannenin yanında. Hafta sonları Çeşme yoksa bahçede hep birlikteler. Sık sık turlar nedeniyle yurt dışına çıkılır da alışveriş yapılmaz mı? Çarşı pazarla arası çok iyi. Bu arada yürüyüş de yapmış oluyor. Çabuk hazırlanıyor, yerine göre spor yerine göre abiye giyiniyor.
Örgü örmek stres atmak gibi onun için. Araba kullanmayı çok seviyor. BMW Jeep’i var. Gerçek uzun yol şoförü. Bir keresinde arabasını değiştirirken “bayandan” diye ilan vermiş. Satın alacak adam kilometreye bakmış ve “bu ne biçim bayandan araba” demiş.
Sürat de yapıyor. Aynı gün üç kere trafik cezası yediği var. Koleksiyon aile eskilerinden. Anneannesi kasnak işi yapıyormuş, ondan kalan her şeyi çerçeveletiyor mesela.

Pembe mantonun sırrı
“Muhteşem Yüzyıl”ı kaçırmıyor. Kanuni’den ziyade Hürrem’in hayatını izlemek hoşuna gidiyor. O dönemle ilgili birçok kitap almış. Dizinin yayını bitince hemen kitaplara sarılıp olayı bir de oralardan takip ediyor.
Unutamadığı bir anısını paylaştı benimle: “Didim’de bir otele yeniyıl turu düzenlemiştik. Gittik her şey hazırlanmış, kontrol ediyoruz. Masalar, servisler hazır fakat kaloriferler yanmıyor, arıza var. O gece bir de kar yağmaz mı? Biz soğukta donarak bir yılbaşı geçirdik. Ben o gece pembe bir manto giymişim, trafik lambası gibi bir renk. Gören üzerime atlıyor, senin yüzünden burada donduk diye. Otelciyi yakaladım dedim ki, burada kalan tüm insanlar yazın gelsinler, 3 gün ücretsiz tatil yapsınlar. Ve bunu başardım.
Çektiğim o sıkıntıyı hiç unutmuyorum ve o pembe mantoyu da bir daha hiç giymedim.”

Haberin Devamı

Profesyonel çalışır amatör düşünürüm

Haberin Devamı

* 15 yıl bankacılık. Sonra birdenbire farklı bir sektör...

1990’da istifa ettim bankadan. Aslında hergün ayrılacağım, bu işi sevmiyorum deyip duruyordum. Birgün böyle çekmeceleri toplarken herhalde temizlik yapıyor diye düşündüler. Baktılar ciddiyim, müdür çağırdı senin sinirlerin bozuk, git dolaş sonra dön dedi. Direndim ve ayrıldım. Oğlumun da büyük desteği oldu. “Anne sevdiğin işi yap, dünyaya bir kere geliyorsun” dedi. O gün bankadan çıktım, eve geldim. Anneler hep maaşlı işe alışkındırlar ya, ben istifa ettim geldim deyince, rahmetlinin rengi bembeyaz oldu. Eh artık babanın maaşıyla geçinip gideriz dedi. Batı İş Hanı’nın altında küçük bir ofis vardı, orayı kiraladım. Turizmin t’sini bilmiyorum. Single, double halfboard falan... Yan bürodaki turizmle uğraşanlardan rica ettim. Onlar Danimarka’dan turist getiriyorlardı, alışmak için ben de alana gidiyor tabela tutuyordum. 40 yaşında pano tutan bir kadın. Sonra bir minübüs aldım, onunla transfer yapmaya başladım. Havaalanından Kuşadası’na şoförlük yapıyordum. Bankacılık rutin bir iş onu bırakıyorsun, ticaret yapacağım diye ortaya atlıyorsun.

* Cahil cesareti derler buna...

Aynen öyle. Dile kolay 22 yıldır turizm sektöründe görev yapıyorum. Bu işin her basamağını ve her görevi yaptım diyebilirim. Villa kiralama işinde Fransız, Alman, Danimarkalı firmalarla çalıştım. Kuşadası ve Çeşme’ye, Rusya’dan ilk turist getiren acentalardan biriyim. Şimdilerde yaz aylarında çalışıp, kışın boş oturmak, maddi ve manevi zorluklar getirdiğinden, yurt dışı turlar ve yurt içi otel satışlarına ağırlık verdim. Yurt dışına Ege Bölgesi’nden pek çok kişiyi İzmir’den aktarmasız direkt uçuşlarla seyahat ettiriyorum. Başarının anahtarı misafirlerimizin parasını ve zamanını, kendi param ve zamanım gibi düşünmem. Yani profesyonel olarak çalışmak, ama amatör gibi düşünmek.

* İzmir’i turizm kenti olarak değerlendirebilir miyiz?

Ne yazık ki hayır. Yurt dışından gelenler açısından İzmir’in bir cazibesi yok. Kemeraltı’na sokuyorsunuz, adamları kaybediyorsunuz. Herkes bir taraflarından çekiyor. Kadifekale’ye çıkartmak hiçbir işe yaramıyor. Karşıyaka’ya götür, nereyi göstereceksin? Kordon’da kendimiz bile yürüyemiyoruz, tüm restoranlar kaldırımları işgal etmiş durumda. Biz ne yapıyoruz, direk havaalanından alıyor, Efes’e götürüyoruz. Bir dönem çok rus turist getirdik. Çeşme’yi de dahil ettik tura ama hiçbirşey yok ne İzmir’de, ne de Çeşme’de. En iyisi yine Kuşadası.

EXPO’ya girersek belki turistinde ilgisini çekebilecek yeni mekanlar olur.

EXPO 2020 İzmir’e çok büyük katkılar sağlayacaktır. Öncelikle çok iyi organize olmak, kısır çekişmelerden uzaklaşmak, sadece İzmir’i düşünerek çalışmak gerekir. EXPO’nun yapıldığı şehirler aradan yıllar bile geçse, yapılan bu etkinlikten, maddi manevi çıkar sağlıyor. Akvaryum’dur, Show Merkezi’dir yeni yeni yerler hayata geçiyor. O nedenle EXPO 2020 İzmir için çok önemli. Ayrıca bizler de üzerimize düşeni yapmak anlamında, EXPO 2020 komitesinin tanıtım ve lobi oluşturma gezilerinin organizasyonunda gönüllü olarak hizmet vermekteyiz.

KİMDİR
Nurgün Üçler, 1951 Tire doğumlu. Babasının memuriyeti dolayısıyla eğitimini değişik şehirlerde tamamladı. Ankara Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra bankada çalışmaya başladı. 15 yıl süren bankacılık hayatı sonrası Lady Travel’ı kurdu. Rusya ve Ukrayna’dan her hafta 3 uçak turist getirip onlara ülkemizi tanıtmak adına çalışmalar yapan bir ara Çeşme’de bir otelin işletmesini de üstlenen Üçler, son yıllarda İzmir’den direkt çıkışlı yurt dışı turları düzenliyor. Lady Travel’da oğlu ve geliniyle birlikte çalışıyor. 2 torun sahibi.