İki kaleci, Gençlerbirliği'nde Dahlin, Timsah'ta Harun, sanki birbirlerine nazire yaparcasına müthiş bir performans ortaya koydular. İki takımın da sıralamada aynı puanda, rahat bir konumda olmalarından dolayı pozitif bir futbol ortaya koyması seyir zevki açısından keyifliydi. Daha çok hücumcuların öne çıktığı oyunda, Gençler'de Jimmy Durmaz ve Zec Timsah'ı rahatsız eden oyunculardı. Bursaspor ise Volkan, Fernandao ve Belluschi ile rakip kalede etkili oldu. Ama skor almayı bilen Ankara temsilcisi oldu. Kırmızı-siyahlıların Zec ile attığı golde yeşil-beyazlılardan Şamil ile eşleşmesi Gençler için şans, Timsah için şanssızlıktı. Çünkü bu pozisyonda top öyle bir yere gitti ki Harun'un yapacağı bir şey yoktu.
Oyunun uzun mesafede oynanmasından dolayı daha çok pozisyon ve daha çok gol beklentisi oluştu. Ancak bu gerçekleşmedi. Bu kadar geniş alanda top aldığında hiçbir baskı görmeyen oyuncuların, yaratıcılıktan uzak bireysel kaliteye ulaşamaması enteresandı. Bence Türk futbolcusunun eksikliğiydi. İki takımdaki savunmacıların da benzer anlayışla maça değer katmak için daha az teşebbüs etmesi ilginçti. Bunun tek sebebi olabilir; teknik adamların aşırı savunma oyununu benimsemesi.
S
Elazığspor Teknik Direktörü Okan Buruk’u futbol felsefesi ve güven veren duruşunu beğenen biriyim. Ancak Bilica’ya bu kadar sabır göstermesini açıkçası anlayamıyorum. Takımın diğer tecrübeli ismi Mehmet Nas ise sahada örnek bir tavır sergiliyor. Bu iki uç örnek aslında bordo-beyazlıların ligdeki durumunu gösteren en önemli örnek oluyor.
Bursaspor’un iki gün önce kupadaki hayal kırıklığı sonrası bu moral maçıydı. İrfan Buz’un altı oyunculu rotasyonu dikkat çekiciydi. Oyunun hemen başında rakibin hediye ettiği penaltıyı Fernandao ile gol yapan Timsah skor avantajını alsa bile farkı artıramadı. Yeşil-beyazlılar genelde coşkudan uzaklar.
İki takımın da kanat oyuncularının hücuma yeterli destek vermemesi yüzünden iki klasik santrfor Bursa’da Fernandao rakipte Batuhan gerçek performanslarını göstermekten uzaktılar. Timsah eğer bu maçta takım savunmasında sıkıntı yaşamadıysa bunda merkezdeki oyuncular Bekir, Belluschi ve Caja’nın koşu kalitesine ve top becerisine borçludur. Oyunun son bölümünde Timsah adına rakibin üçüncü bölgesinde oluşan boşlukların iyi kullanılarak pozisyon üretilmesi futbolun doğrusuydu, ama çerçeveyi bulamamaları beceriksizlikti. Sonuçta Timsah'a 3 puan ilaç
Futbolda doğru sistemde doğru oyuncularla oynarsan rakibe göre hep bir adım önde olursun. İşte dün Bursaspor’da İrfan Kuş teknik adam olarak ilk 11’de doğru isimlere yer vererek rakip kaleyi oyunun her anında düşünen oyuncularla sahada olunca pozisyon ve gol sorunu yaşamadı.
Sivasspor da benzer anlayışla ve fazla hücumcularla sahada olunca ortaya heyecanlı ve keyifli bir futbol çıktı. İlk yarıda karşılıklı atılan 6 golde de aksiyon, bol heyecan ve adrenalin vardı. Ancak ligin sonuna girdiğimiz bir dönemde Timsah için puan ve puanlar çok önemliydi. Her iki takım oyuncuları, oyunun boyunu uzatıp savunma prensiplerinden uzaklaşınca hem Bursa, hem Sivas takımı birçok pozisyon buldu. Atatürk Stadı’nda öyle bir maç oynandı ki kim fazla atarsa kazanacaktı.
Bursaspor’un ikinci yarıda orta alana Şamil hamlesi yapıp, savunmasını güçlendirmek istemesi bana göre yanlıştı. Çünkü Sestak ile daha erken skor alınabilirdi. Kaldı ki bu kontrolsüz ve çılgın maçta oyunu sete döndürmek imkansızdı. Ayrıca bir yanlış da Volkan-Caja değişikliğinde yaşandı. Çünkü Volkan, zayıf rakip savunma için tam bir tehditti. Fakat her şeye rağmen inanılmaz boşluklar sunan Sivas savunması arkasına giren
Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oyunun hemen başında Sow ve Emenike ile yüzde yüz pozisyonları değerlendiremeyen Fenerbahçe’nin imdadına Bursaspor’dan Frey ve Basser hızır gibi yetişti. Bu ikilinin acemice yaptığı hatadan golü bulan sarı-lacivertliler adeta stresten kurtuldular. Bu dakikadan sonra oyunda daha rahat organize olan, birbirlerine yakınlaşıp topla daha fazla buluşan Fenerbahçe’nin hücum zenginliği yaratması ve gol için bütün argümanlarını kullanması yaptığı doğrulardı. Bu anlayışla öne çıkan oyuncu merkezde Salih Uçan’dı.
Bursaspor’da ise yenen kötü golün etkisi 45 dakika sürdü. Sadece duran toplardan etkili oldular. Özellikle oyunu sete döndürmeye çalıştıkça Belluschi yalnız kaldı. Bekir ve Şamil ise bu beceriye sahip olamadılar. Hücum bölgesinde de Sestak ve Volkan yaratıcı değillerdi. Öyle olsaydı ikinci yarı buldukları pozisyonları değerlendirebilirlerdi. Ama olmadı. Fenerbahçe’nin hücum hattındaki üstünlüğü bu oyunda da fark yarattı. Sow’un attığı akıl dolu gol adeta maçı bitirdi. Timsah’ta oyunun son bölümünde oyuna dahil olan Enes, Ferhat ve Ozan’ın çabaları sonucu değiştirmeye yetmedi. Webo’nun attığı son gol ise Bursaspor’un dikkat disiplinin kaybolduğu
Bursaspor’da Christoph Daum geçen hafta Kayseri’de yaptığı hatayı bu hafta Konyaspor karşısında tekrarlamadı. Merkezde bu sefer iki hücumcu orta saha Belluschi ve Caja ile oynayıp, Bekir ile savunan anlayış doğruydu. Bir de sol kanatta Taiwo-Volkan yerine Basser-Ferhat tercihleri de yapılınca geriye kalan tek şey sistemin doğru çalışmasıydı. Tabi Frey yerine kaleye Harun tercihi de futbolun doğrusuydu. Ama futbol enteresan bir oyun. Bu kadar doğrunun yanında üç kale direğinin içine topu sokamazsanız sonuç da alamazsınız.
Mesut Bakkal’ın Konyaspor’unun durumu ise ortada: Düşme potasına çok yakınlar. Timsah’a göre daha dirençli ve agresiflerdi. Taktik olarak orta alanda kalabalık olup birbirlerine yakın kaldılar. Bu anlayışta rakibe pozisyon vermemek ilk görevdi. İkincisi ise kazanılan toplarla çabuk çıkıp Gekas, Hasan Kabze ile skor almaktı. Ama her iki takımın saha içindeki icraatlarına baktığımızda düşündüklerini uygulayacak pozisyon alamadıklarını gördük. Bunun birinci sebebi oyunun 60 metrelerde oynanması ve oyuncuların kontrolsüz olmasıydı. Öyle ki 5 pası üst üste yapamayan bir oyunun içinde iki takım da organize olmaktan uzak kaldı.
Bu durumda gol ancak sürpriz gelişen
Bursaspor, Kayserispor karşısında ilk 5 dakika içinde 2 net pozisyon bularak moralli başladı. 5. dakikada Kayseri’nin kazandığı duran toptan Bobo ile bulduğu golün Timsah savunmasının eşleşmelerde yaptığı hatadan kaynaklandığını belirtmek gerekir. Yeşil-beyazlıların 5.’liği yakalamak için fırsat gördüğü Kayseri maçında Daum’un oyuncu tercihleri ve sistemi yine çok tartışılacak. Çünkü kazanmak zorunda olduğu bir maçta merkezde 2 savunmacı orta saha, Şamil ve Bekir ile oynaması doğru değildi. Kaldı ki kulübede Enes, Ferhat ve Sercan gibi rakip kaleye direkt gidecek oyuncular varken. Bir de kazanmak zorunda olduğun bir maçta bana göre savunarak değil hücum ederek sonuç alabilirsin. Kayseri takımı için ‘çıkmayan candan umut kesilmez, kazanalım’ anlayışı takdire değerdi. Tribünlerdeki taraftarlarının da desteğini alan sarı-kırmızıların coşkulu oynaması maça değer kattı diyebiliriz. Özellikle topu kanatlara getirdiklerinde Mouche ve Engin çok etkili oynadılar. Bobo ile attıkları 2.gol de bunun örneğiydi. Bursaspor teknik direktörü Daum’un ikinci devre doğruyu bulup, Enes-Ferhat-Sercan’ı oyuna göndermesi hücumda aksiyon yaratması adına önemliydi, ama çok geçti. Sonuçta Kayserispor
Bursaspor camiasını mutlu etmek için mutlaka ligi dördüncü bitirmek zorunda olduğunun farkında bir maç oynadı. Karabükspor karşısında kadınların ve çocukların desteğini alan Timsah, maça öyle hızlı başladı ki henüz ikinci dakikada Sestak ile gole çok yaklaştı. Ama Slovak yıldız aşırı motivasyondan olsa gerek yüzde yüz gol şansını topu direğe vurdurarak kaybetti.
Tolunay Kafkas takımının oyunun genelinde iyi savunma yaparak kazandığı topları çabuk bir şekilde hücuma dönüştürüp birinci bölgedeki Ahmet İlhan, Erkan ile buluşturup Eneramo destekli gole ulaşmak istemesi klasik bir deplasman kurgusuydu. Yeşil-beyazlılarda oyunun hemen başında Caja’nın sakatlanması şanssızlıktı. Onun yerine dahil olan Oğuzhan alanı iyi kullandı ama maç eksikliği belliydi.
Yeşil-beyazlı oyuncuların futbolun doğru tarafında olmaları onları kazanmaya götüren en önemli özellikti. Ama aynı şeyleri Karabük için maalesef söyleyemeyeceğim. Bursa adına Daum’un da oyuna hamleleri kazanmak adına doğruydu. Üstün oynadığı oyunda tüm hücumcuları kullanması galibiyeti getiren önemli özellikti. Rakip takımın zaman zaman bulduğu pozisyonlarda Timsah’ın kalecisi Harun mükemmel kurtarışlar yaptı. Sonuçta futbolun
Öncelikle Bursaspor camiasındaki gerginliğin azalması için bence tek gerekli şey sportif başarıdır. Bunun bilincinde olan yeşil-beyazlılar, Akihsar’da mutlak kazanmak ve istikrarı yakalayıp Avrupa için umuda yelken açmak istiyorlardı. Fakat Timsah’ın ortaya koyduğu oyun hayalkırıklığıydı. Oyunun hemen başında Fernandao’nun karambol pozisyonda attığı gol ile Timsah’ı yüreklendirmeye yetmedi. Yeşil-beyazlı oyuncuların topa sahip olmadaki beceriksizlikleri, organize olmalarını engellediği gibi bölgeler arası geçişleri de tıkamış oldu. Timsah’ta savunma almakta başarılı olamayan Şamil, Caja ve Belluschi’nin hücuma destek vermesi beklenemezdi.
Akhisar takımını futbolda basit oynayan, başarılı takımlardan biri olarak gördüm. Bir oyun felsefeleri var, onun üzerine çalışıyor ve başarılı oluyorlar. Mehmet Akyüz’le attıkları 2 gole de Bursaspor savunmasının arkasına attıkları toplarla ulaşmaları tesadüf değildi. Ayrıca kazandıkları topları çabuk bir şekilde hızlı hücuma dönüştürmeleri de Mehmet Akyüz ve Niasse gibi oyuncuları da üretken hale getiriyor. Savunmasında tedbiri elden bırakmayan anlayışın orta alanda arı gibi çalışan Merter, Sertan Emin ve Güray’a değer kattığını belirtmek