Eren Aka

Belediyelerin SGK borçları bu haftanın en çok tartışılan konularının başında geliyordu. SGK ve vergi borçlarının zamanında ödenmesi, çalışanların ve emeklilerin sosyal devlet nimetlerinden yararlanmasının önünü açan en büyük etken. Ancak pek çok belediye, geçmişten gelen borç yüküyle mücadele ediyor. Göreve yeni gelen belediye başkanları ise biriken borçları ödemekte ciddi zorluklarla karşılaşıyor. 

Yerel yönetimler, çoğu zaman göz ardı edilse de en az merkezi hükümet kadar önemli bir role sahip. Vatandaşın talep ya da şikâyetleri karşısında ilk başvurduğu yer her zaman yerel yönetimler oluyor. Bu nedenle yerelde başarılı olmayan bir yönetim, aslında yarışı en baştan kaybetmiş gibi görünüyor. 

“Belediyeler ne yapıyor ki?” diye sorabilirsiniz. Bana göre, her şeyi… 

Son yıllarda belediyeler, yalnızca ülkemizi değil, tüm dünyayı etkileyen zorluklarla mücadele ediyor. Ekonomik sıkıntılar, belediyelerin giderlerinin artmasına ve personel maliyetinin

Geçen hafta mezarlık ve otopark konuları çok tartışıldı. Vatandaşlardan gelen şikâyetler üzerine konuyla ilgili yetkililerle görüşerek detaylı bilgi edindim.

İstanbul’da mezar yeri ve otopark ücretlerine zam geldi. Yerine göre mezar yerleri 7 bin ile 112 bin arasında değişirken, 2025 yılı itibariyle 1-2 saat arası otopark ücreti en düşük 90 TL en yüksek 180 TL olacak.  Öncelikle mezarlık ücretlerinden başlayalım. Her yıl belediyeler, aralık ayında mezarlık ve defin hizmetlerine ilişkin yeni tarifeleri belirler. Bu yıl da İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde açıklanan mezarlık ücretleri bazı vatandaşların kafasında soru işaretleri oluşturdu.

İBB Mezarlıklar Daire Başkanı Ecevit Yılmaz ile yaptığım görüşmede, mezar yeri tahsisi ve defin işlemleri hakkında şu bilgiyi verdi: İstanbul’da toplam 575 mezarlık bulunuyor. Cenazenin daha önce ölmüş bir yakının üzerine defnedilebilmesi için, ilk gömü tarihinden itibaren en az 5 yıl geçmiş olması şartı aranıyor. Bu durumda defin ücretsiz yapılıyor. Vefat eden

Suriye’de yıllardır süren iç savaş, 27 Kasım Çarşamba günü kritik bir dönüm noktasına ulaştı. Silahlı muhalif gruplar, düzenledikleri operasyonlar sonucunda başkent Şam da dâhil olmak üzere birçok kenti kontrol altına aldı. Bu gelişmeler üzerine Beşar Esad ülkeyi terk etti, muhalifler ise tüm dünyaya bir mesaj gönderdi: “Özgür Suriye’ye geri dönebilirsiniz!” Bu çağrı, Türkiye’deki Suriyeli mülteciler için de yeni bir dönemin kapısını araladı. İlk somut adım Ankara’nın Beypazarı ilçesinden geldi. Beypazarı Belediyesi, sosyal medya hesabından yaptığı bir duyuruyla Suriyelilerin ülkelerine dönüşü için transfer hizmeti sağlayacaklarını açıkladı. Mesajda şu bilgi yer aldı: “Şehrimizde uzun bir dönemdir misafir ettiğimiz Suriyeli dostlarımızı vatanlarına uğurlamak için Beypazarı Belediyesi olarak transfer hizmeti sağlayacağız.”

Hızla yaygınlaşmalı

Bu açıklamanın ardından Kilis Belediye Başkanı da Suriyeli mültecilerin geçiş sürecinde her

Her yıl olduğu gibi bu yıl da gönüllerin şehri Konya, 7 Aralık’ta başlayan ve 17 Aralık’a kadar sürecek Hazreti Mevlana’nın 751. Vuslat Yıldönümü dolayısıyla düzenlenen Şeb-i Arûs törenlerine ev sahipliği ediyor. Bu anlamlı etkinlik, Mevlana’nın sevgi, barış ve hoşgörü dolu çağrısını dünyanın dört bir yanından gelen on binlerce insanla buluşturuyor.

‘Muhabbet Vakti’

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Şeb-i Arûs törenlerinin yalnızca bir anma etkinliği değil, aynı zamanda Mevlana’nın evrensel mesajlarının paylaşılması ve yayılması için bir fırsat olduğuna işaret ediyor. Bu yıl “Muhabbet Vakti” temasıyla gerçekleşecek anma törenlerinde, sema programlarından Mesnevi Sohbetleri’ne, sergilerden kültürel panellere kadar pek çok etkinlik ziyaretçileri bekliyor. Başkan Altay, “Bu organizasyon, Mevlana’nın sevgi ve hoşgörü anlayışını tüm dünyaya yansıtan bir kültür buluşmasıdır. Onun öğretilerini hemşehrilerimiz ve misafirlerimizle

İstanbul sokaklarında motosikletlerin oluşturduğu kaos gün geçtikçe artıyor. “Terör” kelimesini kullanmayı tercih etmesem de, motosiklet sürücülerinin trafikte sergilediği bazı davranışlar başka türlü nasıl ifade edilir bilemiyorum. Her fırsatta dile getirilen “Motosikletlileri fark edin” söylemi, kulağa masum bir çağrı gibi gelse de, trafiğin içinde kimin kimi fark etmesi gerektiği tartışmaya açık. Bir otomobil sürücüsü olarak motosikletlileri fark etmek için elimden geleni yapıyorum. Ancak motosiklet kullanıcılarının bir kısmının trafik kurallarını hiçe sayması, işleri içinden çıkılmaz hale getiriyor. Kaldırımlarda ilerlemek, emniyet şeridini işgal etmek, ters yönde gitmek, kırmızı ışıklarda durmamak, onlar için âdeta bir hakmış gibi.  

Kadın sürücüye şiddet! 

Daha kötüsü, kadın sürücülere yönelik saygısız tavırları görmek, trafiği sadece bir ulaşım meselesi olmaktan çıkarıp bir güvenlik sorunu haline getiriyor. Tabii ki tüm motosiklet

Kış turizminin hareketlenmeye başladığı günlerdeyiz. Kayak müdavimleri, tatillerini karın tadını çıkararak geçirmek isteyenler, kar merkezlerinin yolunu tutmaya başladılar. Bu durumda akla hemen teleferikler geliyor. Antalya’da yaşanan kazadan sonra ülkemizdeki tüm teleferiklerin detaylı bir denetimden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu araçlar, özellikle kış aylarında yoğun kullanılan ulaşım sistemleri. Belediyelerin mutlaka bu konuya hassasiyetle yaklaşması gerekiyor. Çünkü can güvenliği her şeyden önemli!

Yanlış üstüne yanlış!

Sizlerle yurdun birçok şehrinden bilgi paylaşırken bir yandan da sokağın nabzını tutmaya devam ediyorum. Geçen hafta okurlarımızdan gelen şikâyetlere baktığımda en çok şikâyet Bahçelievler Belediyesi’nden geldiği dikkatimi çekti. Belediye Başkanı Hakan Bahadır, kaş yapayım derken âdeta göz çıkarmış! Şimdi nedir bu şikâyetler, diyeceksiniz… Birincisi; Belediye, 5 bin kişinin yaşadığı, 2 bin 248 daireli özel bir sitenin bin 350 araç kapasiteli

Bu hafta yazıma bir okurumuzun önemli bir şikâyetiyle başlamak istiyorum. Hemzemin geçitlerde meydana gelen kazalar artık can yakıyor. Sadece geçen hafta Manisa, Hatay, Kırklareli, Zonguldak, Denizli, İzmir ve Muş’tan acı haberler geldi. Hem ölümler hem de yaralanmalar yaşandı. Okurumuz, bu konuda çok haklı bir noktaya parmak basıyor: “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) artık bu ilkel hemzemin geçit sistemlerini yenilemesi gerekiyor. Teknoloji çağında yaşıyoruz, Teknofest’te gururla izlediğimiz teknolojilerden biri bile burada hayat kurtarabilir. Mesela birçok otoparkta gördüğümüz yerden açılan bariyer sistemleri bu geçitlerde uygulansa kazaların önüne geçemez miyiz? Umarım TCDD bu soruna bir çözüm üretir” dileğinde bulunuyor. 

Akıllı bir adım 

Gelelim bu hafta beni çok etkileyen bir belediye projesine… Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel’in davetiyle katıldığım lansmanda “Akıllı Atık Toplama Sistemi” tanıtıldı. Başkan, satın alınan 59 yeni

Bu hafta yine siz değerli okurlarımız, birçok telefon ve mesajla bana ulaştınız. Bir süredir hazırladığım tam sayfa formatındaki sorunları ele aldığımız sayfayı soruyorsunuz. Merak etmeyin, sayfamız kapanmadı; yalnızca format değişikliğine gidildi. Sizlerden gelen konuları araştırıp yazmaya devam ediyorum. Bu hafta, sizler için farklı başlıklarda dikkatleri çeken konuları ele aldım.

İzinleri kaldırın

Okurların çoğundan, çakar ve tepe lambası kullanımıyla ilgili sorular ve şikâyetler alıyorum. Bir okurumuz, İstanbul’da sabah trafiğinde yanından çok sayıda çakarlı araç geçtiğini ve polislerin kontrol edip yolladığını dile getirdi. Evet, geçen hafta, yetkisiz çakar kullanan sürücülere 96 bin lira trafik idari para cezası uygulanacağını hatırlatan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sürücü belgelerinin 30 gün süreyle geri alınacağını ve aracın 30 gün trafikten men edileceğini anımsattı. Ancak okurumuzun şikâyetine benim de bir eklemem olacak: Elimden geldiğince İstanbul’daki trafik denetimlerine katılıyorum. Kendi gözlemim de