İstanbul, her dönem olduğu gibi yine hareketli bir sürecin içinde. Son günlerde kent siyasetinde yaşanan gelişmeler, sadece yerel yönetim açısından değil, toplumsal dinamikler açısından da büyük önem taşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında gözler, yerine kimin geleceğine çevrilmişti. Beklenen gelişme yaşandı ve İBB Meclis Grubu toplantısında, İmamoğlu’na yakınlığıyla bilinen İBB Meclis Birinci Başkan Vekili Nuri Aslan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Vekili olarak seçildi.
Bu isim belki bazıları için sürpriz olabilir. Ancak Nuri Aslan’ı yakından tanıyanlar, onun halkla güçlü bağları, sahadaki aktif çalışmaları ve çözüm odaklı yönetim anlayışıyla öne çıkan bir isim olduğunu biliyor. İstanbul gibi devasa bir metropolü yönetmek, sadece teknik ve idari becerilerle değil, halkın nabzını tutarak ve kentin ruhunu anlayarak mümkün olabilir. Aslan, tam da bu noktada dikkatleri çeken bir isim. Gününün büyük bir bölümünü sahada geçiren, ilçeleri tek tek gezen, büyük projeler kadar küçük detayları da önemseyen bir yönetici profili çiziyor.
Çalışkan bir yapısı var
İstanbul’da yönetim değişikliklerinin tarihsel bir boyutu da var. Nuri Aslan, 1989-1994 yıllarında görev yapan Nurettin Sözen’in ardından, yaklaşık 31 yıl aradan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan ikinci Sivaslı isim oldu. Sivaslılar, İstanbul’un en büyük hemşehri gruplarından biri olarak kent yönetiminde etkili bir sosyal dinamik oluşturuyor. Aslan, mühendis kimliği, mütevazı duruşu ve çalışkan yapısıyla İstanbul’un karşı karşıya olduğu zorlukları aşmaya çalışacak.
İstanbul’da belediye başkanlığı, sadece teknik projeleri hayata geçirmek değil, aynı zamanda şehrin sosyal dokusunu koruyarak hizmet üretmek anlamına geliyor. Bu noktada Aslan’ın nasıl bir yönetim anlayışı benimseyeceği merak konusu. Ancak bugüne kadar sergilediği performans, İstanbul için dinamik bir sürecin başladığının işareti.
Test niteliği taşıyor
İstanbul siyasetinde bir başka önemli gelişme de Beylikdüzü’de yaşandı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmaları, ilçede yeni bir yönetim sürecini beraberinde getirdi. Beylikdüzü Belediye Meclisi, hızla harekete geçerek yeni başkan vekili olarak CHP Meclis Üyesi Önder Serkan Çebi’yi göreve getirdi.
Beylikdüzü, İstanbul’un en hızlı gelişen ilçelerinden biri. Ancak bu değişim sürecinde en önemli nokta, yönetimin istikrarını koruyarak ilçedeki hizmetlerin aksamadan devam etmesini sağlamak olacak. Çebi’nin nasıl bir yönetim anlayışı izleyeceği, sadece Beylikdüzü için değil, İstanbul’un genelindeki yerel yönetim dinamikleri açısından da önemli bir test niteliği taşıyor.
Şeffaflık ve güven
Son yaşanan gelişmeler, yerel yönetimlerde şeffaflık ve güven kavramlarını yeniden gündeme getirdi. Halkın en büyük beklentisi, yöneticilerinin kamu kaynaklarını nasıl kullandığını bilmek, hizmetlerin adaletli bir şekilde yürütüldüğüne emin olmaktır. Beylikdüzü’de yeni yönetimin bu güveni tazelemek adına atacağı adımlar kritik öneme sahip olacak.
Hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde hem de Beylikdüzü’de başlayan yeni dönem, kentin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Umarız ki bu süreç şehrin her kesimi için faydalı olur ve İstanbul, çözüm odaklı bir yönetim anlayışıyla yoluna devam eder.
Her iki başkana da yeni görevlerinde başarılar dilerim.
Sağlıcakla kalın…