Alsancak’ta yarış pisti

Değerli okurumuz soruyor, yanıt istiyor.
“Bu köşenin sahipleri değil miyiz?”
-Evet
“Hakkımız ne kadar?”
-Son satıra kadar
“Cevap evet ise, yazıyı yayınlayın”
-Olur.
“Resmi de unutmayın”
-Tabii.

Sözden dönmek olmaz.
“Gazete köşelerin sahibi yazar değil, okuyuculardır” diyorsak gereği yapılacaktır.
Aynen aktarıyorum:

“İzmir’in en merkezi arteri Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’dir. Talatpaşa Bulvarı‘ndan Liman’a kadar uzar.
Akşam saatlerinde iyice kalabalıklaşır, farklı canlılık başlar. Hareket ara sokaklara yayılır, yiyecek/içecek mekânları şenlenir.
İlerleyen saatlerde ise olumsuzluklar başlar.
Her seyyarın yeri bellidir. Kıdemli olanlar köşe başlarını tutar, sektöre bir tezgah bir tabure ile girenler, malı az da olsa yere serer.
İşyerlerindeki müzik, seyyar araçlardan gelenlerle birbirine karışır.
Zabıta zaten yoktur. Cadde kendi kurallarında faaliyettedir. Özellikle birahanelerin olduğu ara sokaklardan insan gürültüsü taşar. Kapanma saatleri saat 02.00 olmasına rağmen saat 05.00’e kadar devam eder.
Bağıran, çağıran eksik olmaz. Alkolün dozu yükseldikçe kahkahalar, küfürlere karışır.
Ara sıra tartışma, itiş/kakış yaşansa da düzen kendi içinde dengeyi sağlar.
Günün son saatine kadar böyle gider.
Yeni günün ilk dakikalarında felaket başlar.

İnsanların yürüyüş yoluna araçlar girmiştir.
Çarşı girişi kontrolsüz olduğundan, cadde alkollü sürücülerin yarış pisti haline gelmiştir.
Kısa mesafede tekerlek öttürmeler, aracı yerinde döndürmeler, motoru bağırtmalarla şov başlamıştır.
Yukarıdaki resim 00.50 sıralarında çekilmiştir.
Ne durduran, ne uyaran vardır.
Zaten kimse bulaşmak istemez.
Ve kentin en işlek caddesi hız deneme pisti halindedir.

Tabloyu size yazmamın nedeni; bu çılgınlığa son verilmesidir.
Bölgenin kontrol altında tutulması, iki gün üst üste polis denetimiyle sonlandırılması isteğimizdir.
Aksi takdirde bir facia, ölüm kaçınılmazdır.
Ya aracı kullanan veya yolda yürüyen masumun yaşamı bu çılgınlık içinde noktalanabilir.
Vatandaş olarak size iletiyor, sizin de ilgili-yetkili her kimse onların öğrenmesi, duyması için aracı olmanızı rica ediyoruz.
Çok geç olmadan.
Kimsenin canı yanmadan...
(İ.V)

Değerli okuyucumuz.
Görüldüğü gibi “gereği” yapılmıştır!